Otto Pfersmann'ın haklı olarak belirttiği gibi, uluslararası hukukun üreticileri ile muhatapları arasında bir fark mevcut olmalıdır. Normun muhataplarının önemli bir kesimi norm koyucularına uymalıdır. Aksi takdirde ne uluslararası hukuktan ne de "hukuk"tan bahsedilebilir.