Hükümet Üzerine Birinci İnceleme
John LockeHükümet Üzerine Birinci İnceleme Quotes
You can find Hükümet Üzerine Birinci İnceleme quotes, Hükümet Üzerine Birinci İnceleme book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bir çocuğun babasından isteme hakkına sahip olduğu tüm şeyler beslenme, eğitim ve doğanın, yaşamın sürdürülmesi için sağladığı diğer şeylerdir. Ancak çocuk babasından yönetim ya da hükümranlık isteme hakkına sahip değildir. Çocuk babasından imparatorluk ve hükümranlık almaksızın varlığını sürdürebilir ve doğal olarak kendisine borçlu olunan eğitim avantajlarını ve kendi payına düşen iyi şeyleri babasından alabilir. Bu imparatorluk ve hükümranlık (eğer babası bunlardan herhangi birine sahipse) diğerlerinin iyiliği ve yararı için babaya verilmiştir. Dolayısıyla oğul tümüyle özel iyiliği ve yararı üzerine temellenmiş bir yetkiye dayanarak yönetimle ilgili hak iddiasında bulunamaz, yönetimi miras edinemez.
Adem’in Babalıktan Kaynaklanan Egemenlik
Hakkı Üzerine
İnsan, kendisini neredeyse meleklere eşit seviyeye yerleştiren aklını terk ettiğinde, işgüzar kafası, kendisini hayvanların aşağısındaki bir düzeye taşıyabilir.
Sayfa 60 - Kırlangıç YayıneviKitabı okudu
İnsanoğlunu tüm çağlar boyunca rahatsız eden, kentlerin yıkılmasına yol açan hataların en büyük bölümüne neden olan, ülkelerin nüfusunu azaltan ve dünyanın barışını bozan büyük sorun, dünyada iktidar olup olmadığı ya da nereden geldiği değil ama iktidarın kime ait olması gerektiğidir.
Sayfa 111 - KırlangıçKitabı okudu
İnsanoğlunu tüm çağlar boyunca rahatsız eden, kentlerin yıkılmasına yol açan hataların en büyük bölümüne neden olan, ülkelerin nüfusunu azaltan ve dünyanın barışını bozan büyük soru, dünyada iktidar olup olmadığı ya da nereden geldiği değil ama iktidarın kime ait olması gerektiğidir...
Adem’in Monarşik İktidarının Varisi Üzerine
Eğer Adem’in tek bir varisi varsa, dünyada tek bir meşru kral olabilir ve bu kişinin kim olduğu çözülmediği sürece vicdani olarak hiç kimse itaat etmeye zorlanamaz. Çünkü bu kişi Adem’in ardılı olduğu bilinmeyen bir evdeki herhangi bir olabilir ve diğer herkes bu kişi olma konusunda eşit yetkiye sahiptir. Eğer Adem’in birden fazla varisi varsa, her bir kişi Adem’in varisidir ve dolayısıyla her bir kişi krallık iktidarına sahiptir. Çünkü eğer iki oğul birlikte varis olabiliyorlarsa, o zaman, bütün oğullar eşit derecede varistirler. Bu durumda da insanların tümü Adem’in oğulları ya da oğullarının oğulları olduklarından, hepsi birlikte varistirler. Veraset hakkı, bu iki durumun arasında bir yerde duramaz: çünkü bu hakla, ya sadece tek bir kişi ya da bütün insanlar kraldırlar. Bunlardan hangisini alırsanız alın, bu, hükümet ve itaat bağlarını çözer, çünkü eğer bütün insanlar varis iseler, hiç kimseye itaate borçlu olamazlar; eğer sadece bir kişi varis ise, bu varisin kim olduğu bilininceye ve yetkisi anlaşıhncaya kadar hiç kimse ona itaat etmeye zorlanamaz.
İnsan, kendisini neredeyse meleklere eşit seviyeye yerleştiren aklını terk ettiğinde, işgüzar kafası, kendisini hayvanların aşağısındaki bir düzeye taşıyabilir.
İnsanlar eğer herhangi bir hükümete sahip olmuşlarsa, bu bir mutlak monarşi olmaktan çok bir devlet idi. Çünkü Kutsal Kitap bize demektedir ki (Tekvin 11. Bölüm), “Onlar dediler.”: Burada kentin ve kulenin inşa edilmesini emreden bir prens değildi; bu inşa bir monarkın emriyle de değildi; ama bu çok sayıda insanın, özgür bir halkın tartışmasıyla yapılmıştı.
“Gelin bir kent inşa edelim”: İnsanlar bu kenti köleler olarak lortları ve efendileri için değil, özgür insanlar olarak kendileri için inşa ettiler.
Yaşamını ve varlığını sürdürmeye ilişkin güçlü istek, Tanrının kendisi tarafından bir eylem ilkesi olarak insanın içine yerleştirilmiş olduğundan; “Tanrının insandaki sesi” olan akıl, insana, kendi varlığını sürdürmek zorunda olduğu biçimindeki doğal eğilimi öğretmekten ve insanı buna inandırmaktan başka şey yapamadığından, insan, kendi yaratıcısının iradesine uydu ve bu nedenle aklıyla ya da duyularıyla o ana kadar kendisine yararlı olduğunu keşfedebildiği yaratıkları kullanmaya ilişkin bir hakka sahip oldu. Sonuçta, insanın yaratıklar üzerindeki mülkiyeti, kendi varlığını sürdürmek için kullanmak zorunda olduğu gerekli ya da yararlı olan şeylerdeki hakkı üzerine temellendi.
Sayfa 91 - KırlangıçKitabı okudu
Ve bir insanın sözcükleri aydınlatmadan önce, sözcüklerin anlamı kadar seslerine de karşı gelebilmesi için büyük bir beyne sahip olması gereklidir.