'Ağlarım hâtıra geldikçe gülüştüklerimiz' türünden mısralara eskiler 'sehl-i mümteni' derlerdi; herkeste 'ben de böyle bir mısra yazabilirim' hissi uyandırdığı için. Elbette mısranın sadeliğidir bu hissin müsebbibi. Böylelerine Şeyh Galib, Hüsn ü Aşk'ın sonunda şöyle cevap verir: 'Zannetme ki şöyle böyle bir söz/ Gel sen dahi söyle böyle bir söz'
Sayfa 128