"Türk milletini medenî cihanda lâyık olduğu mevkiye is'ad etmek ve Türk Cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde her gün daha ziyade takviye etmek ve bunun için de istibdad fikrini öldürmek..."
Fransa'nın fahrî Parlamento Başkanı M. Herriot, memleketimizi ziyaretinde Atatürk'e sormuştu:
— Kadınların yüzünden peçeyi nasıl kaldırdınız?
Atatürk, derhal cevab vermişti :
— Kapatan baskıyı kaldırarak!..
Atatürk'ün de düşmanları vardı ve vardır. Siyasî hayatta bu derece derin tesirler yapıp da düşmanı olmamak, hiç bir faniye nasib olmamıştır. Fakat onun gölgesine yapılmış tecavüzlerin altını kazıyınız, mutlaka Türkü sevmiyen kirli bir el bulacaksınız. Heykelini parçalayanlar çıktı, Atatürk adını almak hakkını tanımıyanlar görüldü, Abdülhamid'i ondan üstün tutanlara tesadüf edildi. Unutmamalı ki ona yeniden heykel yaptıranlar, onun adını Türklüğün şerefi sayanlar, onu tarihimizin en büyük şahsiyetleri arasında görenler, milyonlardır. Milleti içinde ve medenî dünyada onun dostu düşmanından kat kat çoktur. Türk nesilleri, okyanusun dalgaları gibi birbiri ardından haşmetle yürüdükçe onun kurtarıcı parmağıyle gösterdiği istikamette hür, müstakil ve medenî bir vatan bulacaklardır.
Türk siyaset adamları Atatürk'ün ana siyaset prensiplerini kavrayıp yürüttükleri nisbette başarılar elde edeceklerdir. Onun gerçekçi bakışları ve görüşleri, asırları delip geçecek kuvvette ve kıymettedir.