Hüzünlü Dönenceler

Claude Levi-Strauss

Hüzünlü Dönenceler Quotes

You can find Hüzünlü Dönenceler quotes, Hüzünlü Dönenceler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
1938 de havacılık şimdikine benzemiyordu. Güney Amerika'nın iç bölgelerinde yeterli yol olmadığından o güne kadar komşu panayıra yaya ya da atla giderek günler kaybeden köylüler, gelişmenin bazı kademelerini atlayarak, uçakları at arabası gibi kullanmaya başlamışlardı. Şimdi birkaç dakikalık bir uçuş (ama doğruyu söylemek gerekime birkaç günlük bir gecikmeyle gerçekleştirilebilen bir uçuş) köylülere kazlarını ve tavuklarını pazara ulaştırma imkanını veriyordu. Uçakta bu hayvanlarla birlikte çoğu zaman çömelerek yolculuk edilirdi; uçağın içi çıplak ayaklı köylüler, kümes hayvanlan ve orman içindeki patikalardan taşınamayacak kadar büyük ya da ağır sandıklardan meydana gelen rengarenk bir yükle dolu olurdu.
Sayfa 30 - YKY, 8. Baskı
Adaleti her zaman şüphe, titizlik ve saygıyla bir arada düşünmüşümdür...
Sayfa 31 - YKY, 8. Baskı
Reklam
Yolculukların Sonu / Güç Arayışı
Düşler kurduran vaatlerle dolu yolculuklar! Sizin el değmemiş hazineleriniz kalmadı artık. Her tarafa yayılmış ve aşırı derecede hırçın bir uygarlık, denizlerin sessizligini bir daha geri gelmeyecek biçimde yok ediyor. Dönencelerin parıltıları ve varlıkların canlılığı, arzularımızı körelten ve bizleri, yarısı bozulmuş anılar toplamaya mahkûm eden, kuşkulu kokular yayan bir çürümeyle kirletiliyor.
Sayfa 37 - YKY, 8. Baskı
Geriye dogru her beş yıl, bana bir adeti kurtarma imkanı veriyor, bir şenliği yaşamamı, bir başka inancı daha paylaşmamı sağlıyor. Ama bir yüzyıl geriye gitmekle, aynı zamanda, düşüncelerimi zenginleştiren bilgilerden, merak uyandıran verilerden vazgeçmek zorunda kaldıgımı bilecek kadar da metinleri tanıyorum.
Sayfa 43 - YKY, 8. Baskı
Marksizm, bir başka gerçeklik düzleminde jeoloji ve, kurucusunun kendisine verdigi anlamda, psikanalizle aynı yoldan gitmektedir: üçü de anlamarın, bir ilişki türünü bir başka ilişki türüne indirgemek olduğunu kanıtlamaktadır. Doğru gerçekliğin hiçbir zaman en kolay görünen gerçeklik olmadığını, hatta doğruluğun kendini gizleme eğiliminde varoldugunu ortaya koymaktadır. Hepsinde aynı sorun ortaya çıkarmaktadır: duyulur olanla ussal olan arasındaki ilişki. Ve hepsinde amaç aynıdır. özelliklerinin hiçbirinden vazgeçmeksizin duyulur olan ussalla bütünleştirmeye yönelik bir tür üst-usçuluk (super-rationalisme).
Sayfa 60 - YKY, 8. Baskı
Reklam
Gün doğusu bir prelüddür, gün batışı ise, başta çalınmak yerine eski operalarda rastlandıgı gibi sonda çalınan bir uvertürdür. Güneşin yüzü, daha sonra olacakları ilan eder: günün ilk saatleri yağış olacaksa soluk ve kurşunidir, aydınlık saçan bır ışık parlayacaksa eger, pembedir, hafiftir, köpük köpüktür. Ama şafak, günün sonrası için bir hüküm vermez, Meteorolojik eylemi başlatır ve, yağmur yağacak der, ya da hava açık olacak. Gün batışı ise bambaşkadır, bir başlangıcı, bir orta sı, bir sonu olan tam bir gösteridir. Ve bu gösteri, on iki saat süresince birbirlerini izleyen mücadelelerin, zaferlerin ya da yenilgilerin bir tür hem küçültülmüş hem de yavaşlatılmış görüntüsünü verir. Şafak sadece bir günün başlangıcıdır, gurup ise bir yinelemedir.
Sayfa 66 - YKY, 8. Baskı
Amerika kentlerinin hiç ulaşamadığı nokta şu:anıtsal tarzın davet ettiği, zamanın dışına yolculuk;kentsel işlevlerin basit bir aracı olmaktan çıkıp bir düşünce ve temaşa nesnesi haline gelmiş en güzel kentleri niteleyen bu yaşi olmayan yaşam...
İnsanların içinde bulundukları koşulların inançları üzerinde etkili olmadığını düşünmek için ya çok saf ya da kötü niyetli olmak gerekir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Chateaubriand soyle yazar: "Her insan, bütün gördükderinden ve bütün sevdiklerinden kurulu bir dunyaya sahiptir, ve yabancı ait dünyada geziyor ve orada yaşıyor bile olsa, hep ona geri doner"
Sayfa 44 - YKY, 8. Baskı
Reklam
Bütün bu heyetler içinde, Aziz Jerom tarikatı keşişlerinden kurulu olanı, en haklı şöhrete sahiptir. Bu heyetin gerçekleştirdikleri, 1517'den bu yana sömürgeleştirme girişimlerinde rastlanmayan bir titizlik ve o dönemin zihniyetine tuttugu ışık nedeniyle heyecan vericidir. En ileri kurallara uygun gerçek bir sosyal-psikolojik soruşturma
Sayfa 78 - YKY, 8. Baskı
Bilginin insana yaşattığı zorlukların,umut ettirdiği sevinçlerin imgesinin ta kendisidir.
Açık havada düşününce zihnim sanki yeni bir esintiyle tazeleniyordu.
Genelde hiç değişmeyen toplumsal düzen,her tehlikeyi göze alanın yararına değişecektir.
İkili bir sakatlığın kurbanıyım. Gördüğüm, keşfettiğim her sey beni yaralıyor, ama durmaksızın, yeterince çevreme bakamamaktan ötürü kendimi suçluyorum...
Sayfa 44 - YKY, 8. Baskı
309 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.