"ileriye bıraktığınız her şey o kadar sizi yansıtır ki, başka hiç kimse anlamaz veya o kadar çağınıza aittir ki, gelecek çağlarda anlaşılmaz veya tüm çağlara aittir ama tüm çağların içine düşeceği uçurum bunu anlamaz.
şu anda huzursuz diye nitelendirdiğimiz bir çok yazar sanırım hep aynı şeyi arzu etti, anlaşılmak. bu kendi çağı olmadı, bu ilerde başka insanlarla kuracağı bir bağ oldu. -insan insanın aynasıdır- okurken Pessoa ile tanıştım, tartıştım, belki çoğu zaman yarıştım. her bir cümlede anlaşılmak adına ne kadar kelime sarf ettiğini hesaplamak değil de, bunları yazarken nasıl bir sancı içinde kaybolduğunu düşlemeye çalıştım. karşımda değildi, kafamda bir yerdeydi ve sanki beni duyuyormuş gibi onunla birçok noktada çatıştım. sevgi konusunda aynı düşündüğümüzü söyleyemem. ama insanın içine yönelmesi ve bu sonsuz paradoksta boşlukları anlamlandırmaya çalışması, her çağda bulunan ve tek tük olduğunu varsayan bir çok insanın bir köşesine eminim değer, değdi de.