Mezar; hani şu insan denen en şerefli mahlûkun zaman zaman çekilmez hale gelen hayatın hay huyundan artık yorularak kucağına can atmak istediği güzelim sessizlik âlemi...
Fakat yer gök neden bu mübarek şehitlerin ardından ağlıyorlardı acaba? Yoksa mavinin adı mı değişmişti, al-kızıl rengi mavinin adını mı aldı ; şu derin ufkun kenarındaki kan kızıllığı neyin nesiydi, ya ölüm denen şey buralarda neden başka yerlerdeki kadar acı ve soğuk değildi?
Kudretin perdesi daha ne inanılmaz sırları sinesinde taşır durur, ey Kurd. Daha düne kadar Hamza' nın iman için çarpan yüreğinin böyle ansızın duracağı kimin aklına gelirdi ki?