İnsan, özü gereği bilmek ister; dolayısıyla düşünce tarihi, insanın bilme çabalarının tarihidir.
Her defasında yükseğe, daha yükseğe, en yükseğe çıkmayı talep eden insan ruhu, yukarıya çıkarken adımladığı her basamağı ister istemez düşünme sürecinin menzillerinden biri olarak kabul etmiş; düşünmeyi varlığının teminatı olarak görmekten kendisini alamamıştır; zira düşündüğü/ düşünebildiği takdirde varolduğunu duyumsamıştır.