Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayse

Hayatta mutluluk dileniyorsun, ama güvence senin için daha önemli, hatta bunun bedeli, bütün yaşamın boyunca baş eğmek olsa bile. Mutluluk kotarmayı, mutluluğun tadını çıkarmayı, onu korumayı, hiç öğrenmediğin için, başı dik olmanın cesaretini de bilmiyorsun.
Reklam
Sayse

Sayse

, bir kitap okudu
222 syf.
·
Puan vermedi
Sadeleştirmeler
SadeleştirmelerZiya Tanalı
9/10 · 6 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendisinin olmayan düşüncelere hayran, ama kendininkine değil. Bir şeyi ne denli az kavrıyorsa, o denli sıkı inanıyor ona. Ve kolaylıkla kavrayabildiği düşüncelerin doğruluğuna inanmıyor.
Sayse

Sayse

, bir kitabı okumaya başladı
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich
8.2/10 · 13,2bin okunma
Reklam
''Belki de kendi ülkenizin ne olduğunu hiç düşünmediniz,'' dedi adam elini omzuma koyarak; '' çevrenizi saran her şeydir; sizleri yetiştirmiş, beslemiş olan, sevmiş olduğunuz her şey- gördüğünüz şu tarlalar, şu evler, şu ağaçlar, gülerek yanınızdan geçip giden şu kızlar, ülkeniz bunlar işte. Sizi koruyan yasalar, emeğiniz karşılığında kazandığınız ekmek, söylediğiniz sözler, halkımızdan ve arasında yaşadığınız şeylerden size gelen sevinç ve acı, ülkeniz bu işte!
Ne dersek diyelim, ne iddia edersek edelim, dünya gerçekten çekip gitmeden çok öncesinde terk ediyor bizleri. Daha önce en çok meraklısı olduğumuz şeylerden, günün birinde artık gitgide daha az söz eder oluveririz, ille de konuşmak gerektiğinde de zorlanırız. Hep kendi sesinizi duymaktan gına gelmiştir... Kısa keseriz... Vazgeçeriz... Otuz yıldır konuşup duruyoruzdur zaten... Haklı çıkmayı bile umursamamaya başlarız.
Sayfa 504Kitabı okudu
Tüm gülünç geçmişimizde o kadar gülünç şeyler, aldatmacalar, saflıklaf keşfediyorduk ki belki de genç olayı bir anda durdurabilmeyi isterdik, gençliğin kopmasını beklemeyi, bizi geçerek çekip gitmesini beklemeyi, uzaklaşmasını izlemeyi, tüm o küstahlığına bakabilmeyi, bıraktığı boşluğa dokunabilmeyi, derken yeniden kendi önümüzden son bir kez daha geçerken gözlemeyi ve sonra da kendimiz çekip gitmeyi, onun, yani gençliğimizin gerçekten gittiğinden iyice emin olamayı ve o zaman da huzur içinde, kendi yolumuzdan, tamamen kendimiz olarak, usulca Zaman'ın öte tarafına geçip insanların ve nesnelerin neye benzediklerine gerçekten bakabilmeyi.
Sayfa 321Kitabı okudu
Birey olarak kimlik bilincini yitiren insanların doğaya aitlik bilincini yitirme eğilimleri de vardır. Yalnızca ağaçlar ve dağlar gibi hareketsiz doğayla organik bağlantı kurma deneyimini değil, aynı zamanda doğanın hareketli parçasıyla, yani hayvanlara karşı empati besleme becerilerinin bir kısmını da yitirirler. Psikoterapide kendini bomboş hisseden insanlar çoğu zaman neyi kaybettiklerini bilmenin, doğaya karşı verilecek hayati bir tepki olduğunun yeterince farkındadırlar.
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Rollo May kitabında şöyle bir incelemede bulunur. (Spoiler içerir) Modern Fransız yazar Albert Camus'nün Yabancı isimli romanı toplumumuzda benlik bilincinin yitirilmesine dair çarpıcı bir anlatıdır. Hiçbir bakımdan olağandışı olmayan, hatta "ortalama" bir modern insan diye nitelendirilebilecek bir Fransız adamın öyküsüdür. Annesi ölür ve o kendi adına belli bir karar almadan yahut farkındalık yaşamadan işe gider, rutin hayatına devam eder, bir ilişki ve cinsel deneyimler yaşar. Sonrasında bir adam vurur ve zihninde bunu kazara mı yoksa kendini korumak için mi yaptığı bile net değildir. Cinayetten yargılanır ve idam edilir, tüm bunları da korkunç bir gerçekdışılık hissi içinde yaşar; sanki her şey onun başına gelmiştir: Kendisi bir şey yapmamıştır. Kitap tıpkı Kafka'nın hikâyelerinde olduğu gibi baştan sona sinir bozucu ve şaşırtıcı bir belirsizlikle, pusla örülmüştür. Her şey sanki rüyada gerçekleşir, başkarakterin ne dünyayla ne kendisinin yaptıkları ne de kendisine yapılanlarla ilişkisi vardır. Yaşadığı görünüşte trajik olaylara rağmen cesaret göstermez veya çaresizlik hissetmez, çünkü kendisine dair herhangi bir farkındalığı yoktur. Syf. 60
Kendini Arayan İnsan
Kendini Arayan İnsan
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,3bin okunma
Birçok insan davranışlarının değerini, davranışın kendisiyle değil de bu davranışın nasıl kabul gördüğüyle ölçüyor. Pasif olan alıcı kendisine yöneltilen şeyi başarılı ya da başarısız kılacak güce sahip. Dolayısıyla biz de hayatta birey olarak yaşayıp davranmaktansa oyuncu olma eğilimine kapılıyoruz.
Bertrand Russel'ın, "Günümüzün en büyük sorunu; aptalların kendilerinden son derece emin, zekilerin ise sürekli şüphe içinde olmalarıdır" diye yazması boşuna değil.
740 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.