(Felsefi Antropolojinin Işığında)

Hz. Muhammed ve Kuran

Hasan Aydın

Hz. Muhammed ve Kuran Quotes

You can find Hz. Muhammed ve Kuran quotes, Hz. Muhammed ve Kuran book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Çeviri Problemi
Her dilin ve kültürün, nesneler dünyasına bir bakışı, kavrayışı, kategorileri ve yönelişi vardır ve bu bakış tarihsel bir süreç olarak kavrandığında oldukça dinamiktir. Bu durum çoğu kez çeviri dediğimiz etkinliklerde de sıkıntı yaratır. Sözgelimi, Arapçada, sözcükler eril ve dişil olarak öbeklenmekte, ancak bunun Türk dilinde bir karşılığı bulunmamaktadır. Bu öbeklemenin doğaya, insana, topluma ve kutsal olana bakışta bilişsel, duyuşsal ve kültürel etkisinin olmadığı söylenemez.
İslam bildirilerinin biçimlenmesinde, Muhammed’in değişken niyetlerine ve toplumsal stratejilerine ek olarak, bireysel istemleri, arzuları, edilgenlikleri, uygulamada karşılaşılan aksaklıklar vb.nin de etkili olduğunu düşündürmektedir.
Sayfa 100 - Bilim ve gelecekKitabı okudu
Reklam
İnsanların bütün yaşamlarını, tıpkı bir robot gibi tarihsel-yöresel koşullu dinsel dogmalara adamasını isteme hakkımız var mi?
Sayfa 28 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı
Gerçeği söylemek gerekirse. Ku’ran ve hadislerde betimlenen eli, yüzü, ayaklan, parmaklan olan, uyuklamadan tahtına oturmuş (Taha 5), evreni dilediği gibi yöneten (Bakara 253) yönetimi hususunda hiçbir ilke ve otoriteye bağlı olmayan (Enbiya 33), kızınca intikam alan (İbrahim 47), kendine tuzak kurana tuzak kuran (Enfal 30) ve oldukça keyfi hareket eden Tanrı da İslam öncesi Arap toplumunun yakından tanıdığı Ortadoğu geleneğindeki kralın/sultanın bir izdüşümü gibidir. Kaldı ki Kuran ve hadisler, Tanrı için melik ve sultan deyişini kullanmaktadır.
Sayfa 41 - Bilim ve gelecekKitabı okudu
Dinlerin dayanağı olan kutsal kitaplar, insanlığın zihinsel ve kültürel evriminin belli aşamalarında Tanrı’nın sözcüleri olduğuna inanılan dönemin seçkin insanları aracılığıyla ortaya konmuşlardır.
Sayfa 26 - Bilim ve gelecekKitabı okudu
Kur’an'a baktığımızda, 14 asır öncesine ait Hicaz bölgesinin Arap dilini, dolayısıyla da o yörenin bir parça reforme edilmiş kültürünü esas aldığını ve henüz bedevilikten yeni kurtulmuş olan insanların bilişlerine seslendiğini görürüz. Hatla kullandığı dil, bedevi yaşam biçim inden henüz yerleşik yaşama geçmiş bir toplumun dilidir ve dil henüz çok gelişmemiştir.
Sayfa 29 - Bilim ve gelecekKitabı okudu
Reklam
Gelenekçi düşünürlerin de kaydettiği gibi, Kuran, 7 yüzyıl Arap dilini kullanır; o kavramların içeriği, ya Kuran'ı Kuran'la yorumlama ya da erken dönem sözlüklerle yapılabilir; bu anlamda, Kuran'ın kavramlarının doğru anlamı, oluştuğu dönemdeki Arapların anladığı anlamdır.
Sayfa 235Kitabı okudu
Her şeyi bilen ve belirleyen Tanrı neden sınav yapsın? Tanrıyı insan gibi düşünüp, sınayan bir varlık olarak tanımlayınca, doğal olarak insani biliş ve onun ürünü olan dil, onu geleceği bilmeyen bir varlık formuna sokmaktadır.
Şu halde Kuran'ın köleliği kaldırmaya yöneldiği yorumunun zorlama bir yorum olduğunu belirtmek gerekir. Zira Kuran hiçbir ayetinde, köle ve cariyeliği kaldırdım dememiş, Hicaz bölgesindeki uygulamayı reforme ederek devam ettirmiştir. Bu nedenle Medine döneminde kurulan Medine lslam devletinde, köle ve cariyelerin hukuksal statüsü Kurani bir temelde kayda bağlanmış ve lslam dünyasında asırlarca uygulanan köle ve cariyelik hukukunun temelleri atılmıştır. Bu durum, Kuran'ın yargıları açısından ilginçtir; çünkü onu evrensel değil, tarihsel ve yöresel olduğunun açık kanıtı olarak karşımızda durmaktadır. Öte yandan, yöresel bir düzenin, hatta insanlar arasında statü bakımından köklü farklar gören ekonomik temelli bir düzenin, sırf Kuran'a yansıması yüzünden tanrısal olduğunun ileri sürülemeyeceği açıktır. Aksi tutum, Tanrı'yı sosyal-ekonomik eşitsizliklerin temeline oturtmak, bunu O'nun aracılığıyla meşrulaştırmak ve onamak anlamına gelecektir.
Sayfa 194Kitabı okudu
İslam peygamberi, Mekke döneminin başlangıcında ve Medine döneminin ilk yıllarında, siyasal ve askeri güçten yoksundur. Bu nedenle söz konusu dönemlerde, Kuran, onu ve ashabını sabra ve farklı inançlara hoşgörüye çağırır. "Senin dinin sana, benimki de bana"; "dinde zorlama yoktur", "isteyen inanır, istemeyen inanmaz" ayetleri bu dönemin temel stratejisini imler. Gelenekçi İslam bilginlerine göre, Hz. Muhammed, Medine İslam Devletini kurup, askeri gücü ele geçirdikten sonra, anılan ayetler, "Tanrı'ya ortak koşanları nerede bulursanız öldürün" ayetiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu ayetler, Kuran'da bulunmalarına rağmen, onlarla amel edilmez; yani onlar yürürlükten kaldırılmışlardır. Bu nedenle kılıç ayetinden sonra, müşrikler inanıncaya kadar onlarla savaşılmış; Yahudiler Medine'den sürülmüş; Mekke fethedilince, oradakilere ya Müslüman olma ya da öldürülme seçeneği sunulmuş; Kabe'deki putlar kırılmış; hoşgörüyü savunan ayetlerin hükmünün olmadığı inancıyla Hz. Ebu Bekir, dinden dönenler ve zekat vermek istemeyenlerle savaşmıştır.
195 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.