Ünlü İslam düşünürü Fazlur Rahman'ın da belirttiği gibi, "İslam dinsel bildirilerinin, bir boşluğa değil, her şeyden önce belli bir toplumsal aşamada, belli inanç ve değer yargılarına sahip, belli bir kültürel alt yapısı olan, belli bir bilinç düzeyi olan topluma seslendiği bilinmektedir.