Hz. Muhammed'in Hayatı

Martin Lings

Hz. Muhammed'in Hayatı Posts

You can find Hz. Muhammed'in Hayatı books, Hz. Muhammed'in Hayatı quotes and quotes, Hz. Muhammed'in Hayatı authors, Hz. Muhammed'in Hayatı reviews and reviews on 1000Kitap.
"Allah'ın yüz rahmeti vardır. Bunlardan birini insanlar, cinleri, sığırlar ve diğer hayvanlara indirmiştir. Bu şekilde, bu yaratıklar yavrusuna karşı merhametli olmaya yönelir. Geri kalan doksandokuz merhameti de Allah kendisine ayırmıştır. Bununla Hesap günü kullarına merhamet eder. "
Sayfa 290Kitabı okudu
Esir edilen arkadaşı Zeyd de aynı şekilde öldürüldü. Öldürülmeden önce O da iki rekat namaz kıldı ve sorulan sorulara aynı cevapları verdi. Zühre'nin müttefiklerinden olan ve o gün herkesle birlikte Tan'im'e giden? Ibn Şerik şöyle demekten kendini alamadı: "Hiçbir baba evladını Muhammed'in taraftarlarının Muhammed'i sevdiği kadar sevemez."
Reklam
Hubeyb kendisini kazığa bağlayacaklarını anlayınca onlardan namaz kılmak için izin istedi, daha sonra iki rek'at namaz kıldı. Onun öldürülmeden önce namaz kılma geleneğini kuran ilk kişi olduğu söylenir. Daha sonra onu kazığa bağladılar ve "Islam'dan dönersen seni serbest bırakacağız" dediler. O şu cevabı verdi: "Islam'dan döndüğüm de yeryüzündeki her şeyi elde edeceğimi bilsem, yine de Islam'dan dönmem." Kendin evinde olup, Muhammed (sav)'in senin yerinde olmasını istemez miydin?" dediler "Kendim evde oturmak için Muhammed (sav)'in ayağına bir diken parçası bile batmasını istemem diye cevap verdi. "Dön ey Hubeyb" dediler, "Çünkü dininden dönmezsen seni öldüreceğiz" "Allah için ölmem hiç de önemli değil" dedi. Daha sonra şunları ekledi: "Benim yüzümü kutsal yerden çevirmenize gelince", -yüzünü Mekke'den başka tarafa çevirmişlerdi- "Allah şöyle buyuruyor "Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır" (Bakara 115). "Allah'ım, burada benim selamımı senin Rasulüne götürecek kimse yok, o halde selamımı ona Sen ulaştır" dedi. O sırada Peygamber (sav), Medine'de Zeyd ve diğer arkadaşlarıyla birlikte oturuyordu. Bir an Peygamber (sav) vahiy aldığı zamanlarda girdiği hale girdi. Onun "Ve Aleyhisselam ve Rahmetullah (Allah'ın selamı ve Rahmeti onun üzerine olsun) dediğini duydular. Peygamber (s.a. v) daha sonra "Cebrail bana Hubeyb'in selamını getirdi" dedi.
Daha önce yükseldikleri gibi yedi gökten tekrar indiler. Peygamber (sav) bu konuda şunları söyler: "Dönüşümde Musa'nın -o size ne iyi bit dosttu!- yanından geçerken bana: "Sana kaç vakit namaz farz oldu?" diye sordu. Ben günde elli vakit olduğunu söyleyince "Namaz ağır bir ibadettir, senin ümmetin ise zayıftır. Rabbine geri dön ve senin ve ümmetinin yükünü hafifletmesini iste" dedi. Bunun üzerine geri döndüm ve Rabbimden yükümü hafifletmesini istedim, O da on vaktini geri aldı. Musa, yanından geçerken yine bana aynı şeyleri tekrarladı, ben de geri döndüm ve on vakit namaz daha üzerimden kaldırıldı. Fakat her seferinde Musa beni geri gönderiyordu, sonunda üzerimde günde beş vakit namaz kaldı. Tekrar Musa'nın yanına gittim, o yine daha önce söylediklerini tekrarlıyordu. Ben: "Rabbime gittim ve utanana dek azaltmasını istedim; artık geri dönemem" dedim. Işte bu yüzden kim beş vakit namazı Allah'ın merhametine sığınarak ihlas ile kılarsa ona bu elli vaktin sevabı verilir. "
Mü'min'in tutumu, her konuda kafirinkinin aksi olmalıdır. İnkarcıların daldığı küfrün bir özelliği de onların tabiat görüntülerini sorgulamadan kabul etmeleri ve onlardan ders almamalarıdır. Gerçeğe (Hakk) uyanık olmak sadece insanın ümitlerini bu dunyadan ahirete çevirmesi değil, aynı zamanda bu dünyada her tarafa serpilmiş olan Allah'ın ayetlerinden de ders almasıdır
Islam'a giren dördüncü kişi ise, imana gelme şekli bakımından bunlardan pek farklı olmayan Zühre'nin müttefiki (mevlası) Abdullah Ibn Mes'ud idi. Bu konuda şöyle diyor: "O zamanlar henüz olguluğa erişmiş bir gençtim ve Ukbe Ibn Ebi Muayt'ın sürülerini otlatıyordum. Bir gün Peygamber ve Ebu Bekir yakınımızdan geçiyordu. Peygamber kendilerine verebilecek sütüm olup olmadığını sordu. Ben de sürülerin benim olmadığını, bana emanet edildikleri için onlara süt veremeyeceğimi söyledim. Peygamber: "Daha üzerinden bir koç geçmemiş, küçük bir kuzunuz var mı?" diye sordu. Bir tane olduğunu söyledim ve onu getirdim. Peygamber onu iple bağladıktan sonra ellerini kuzunun memelerine koydu ve dua etti. Bunun üzerine kuzunun memeleri sütle doldu. Ebu Bekir tas gibi ortası çukur bir kaya parçası getirdi, Peygamber kuzuyu sağdı ve hepimiz sütten içtik. Daha sonra memeye: 'Kuru' dedi, o de kurudu. " Birkaç gün sonra Abdullah, Peygamber'e gitti ve Islâm'a girdi, bir süre sonra ondan yetmiş süre öğrendi ve kendisine verilen bir lütufla onları ezberledi. Daha sonra Kur'an hafızlarının (Kurra) ileri gelen simalarından biri olmuştur.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.