“Bizler Abdülmenaf soyu ile şan ve şeref konusunda yarışıp dururduk. Onlar yemek yedirdiler, bizde yedirdik. Onlar çeşitli görevler üstlendiler, bizde üstlendik. Onlar verdi, iyilik etti; bizde verdik, iyilik ettik.Develer üzerinde karşılıklı diz çöküp yarışanlar gibi yarışıp durduk. Şimdi onlar; ‘Gökten kendisine vahiy gelen bir peygamberimiz var’ diyorlar. Biz bunu nasıl kabul ederiz? Onların bu çıkışlarına nasıl bir karşılık verebiliriz? Vallahi biz Ona asla inanmayacağız; Onu asla tasdik etmeyeceğiz. Yapabileceğimiz tek şey budur. Abdülmenaf soyuna itaat etmemiz olacak şey değil.”
Peygambere niçin düşmanlık yaptığı sorulduğunda, Ebu Cehil'in söyledikleri, özet şekilde şunlar olmuştur: 'Bizler Abdümenaf soyu ile şan ve şeref konusunda yarışıp durduk. Onlar yemek yedirdiler, bizde yedirdik. Onlar çeşitli görevler üstlendiler, biz de üstlendik. Onlar verdi, iyilik etti; biz de verdik, iyilik ettik. Develer üzerinde karşılıklı diz çöküp yarışanlar gibi yarışıp durduk. Şimdi onlar; 'Gökten kendisine vahiy gelen bir peygamberimiz var' diyorlar. Biz buna nasıl kabul ederiz? Onların bu çıkışlarına nasıl bir karşılık verebiliriz? Vallahi biz, O'na asla inanmayacağız; O'nu asla tasdik etmeyeceğiz. Yapabileceğimiz tek şey budur. Abdümenaf soyuna itaat etmemiz olacak şey değil?
...
Konuyla ilgili başka bir rivayet ise, esasen Hicaz bölgesindeki tüm Arap kabileleri arasında mevcut olan rekabetin, İslam Devleti vesilesiyle, Kureyş'e mensup olmayan bir Arap' ın sözlerinde şu şekilde ifadesini bulmuştur: 'Vallahi ben Muhammed' in söylediklerinin hak olduğunu biliyorum. Bu konuda her hangi bir şüphem yok. Fakat Kureyşliler 'Hicabet bizde olsun dediler' 'Peki' dedik 'Sikaye bizde olsun' dediler 'Peki' dedik. Şimdi ise 'Peygamber bizden' diyorlar. Hayır vallahi yapamam; onların adamına kesinlikle bağlanamam.'
Ey elbisesine bürünen!
Kalk ve uyar.
Rabb'ini yücelt.
Elbiseni temiz tut.
Pis şeylerden uzak dur.
Yaptığın iyilikleri çok bularak başa kakma.
Rabb'in için sabret.
| Müddessir sûresi,1-7