Hz. Peygamber'i Anlamak

İsmail Yakıt

Quotes

See All
Hz. Peygamber için ahlak ve dürüstlük çok önemli idi. Yalan söyleyeni hiç sevmezdi.
Sayfa 38 - Ötüken
Hz. Peygamber'in getirdiği yasakların hepsi dini değildi. ... Mesela ipeğin yasak oluşu, Hz. Peygamber'in bir uygulamasıdır. İpek, Arabistan'da üretilmiyordu. Çin'den Hindistan'a, oradan da İran yoluyla Suriye'ye yani Şam pazarına getirilip satılıyordu. Oldukça pahalı bir ithal malıydı. Hz. Peygamber'in devlet başkanı sıfatıyla, ekonomik açıdan zayıf olan ilk İslam toplumunu bu nevi pahalı lüks tüketimlerden uzak tutmak için getirdiği bir yasaktır. Dini olmaktan ziyade ekonomik bir tedbirdir. Kur'an'da ziynet kullanma yasağı yoktur. Sadece kadınlara has ziynet eşyalarını ve takılarını teşhir yasağı vardır. Kadınlar teşhir edemediklerinden takılara karşı tutkuları azalacaktır. Erkeklerin ziynet olarak altın kullanmalarının yasaklanması Hz. Peygamber'in yine ekonomik tedbirlerinden birisidir. Zira araştırıldığında görülecektir ki, o dönemde altın ticareti ve sarraflık Medineli Yahudilerin elindeydi. Müslümanların ellerindeki birikim ve tasarruflarının gayrimüslim sermaye olarak akmaması için bu yasak getirilmiştir.
Sayfa 63 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Sarık, sakal, cüppe...
Dış görünüş ve kıyafet itibariyle Hz. Peygamber ile Ebû Cehil arasında bir fark yoktur. Fark suretlerde değil siretlerdedir. Mevlana
Sayfa 42 - Ötüken
Hz. Peygamber'i örnek almak, onun bir insan olarak Arap örfü içindeki gündelik hayatını şekli olarak aynen aktarmak demek değildir. Zira gündelik hayat ve yaşam tarzı çoğu kez geleneklere ve örfe göre şekillenir. Bunların ahlaki herhangi bir katkısı da söz konusu değildir.
Sayfa 36 - Ötüken
Görmeden sevilir mi seviliyor işte, salat ve selâm sana yâ Resul Allah.
Mevlâna'ya bir gün birisi gelir ve ona, Hz. Peygamber'in kuşağının olup olmadığını, varsa nasıl olduğunu, kaç arşın uzunlukta ve hangi renkte olduğunu sorar. Mevlâna; -“Bunu bilmekle ne yapacaksın, eline ne geçecek? Hz. Peygamber kuşak kullanırdı, kullanmazdı veya vardı, yoktu, bunu bilmek sana ne fayda verecektir?” diye sorar. O da der ki; -"Sakalım onun sakalı gibi oldu. Sarığım da onun sarığına benzedi. Hatta ayaklarımda çöl ayakkabısı var. Konya toprağında çöl terliği ile geziyorum... Elbisem de onunkine benzedi. Geriye acaba Hz. Peygamber kuşak kullanıyor muydu, kullanmıyor muydu? meselesi kaldı. Bunu da kimse cevaplayamadı. Onun için sana geldim. Ben ona benzemek istiyorum" der. Mevlâna ona cevap olarak: -"Sen bu kafayla benzesen benzesen ancak Ebû Cehil'e benzersin" dedikten sonra sözlerine şöyle devam eder: "Dış görünüş ve kıyafet itibariyle Hz. Peygamber'le Ebû Cehil arasında bir fark yoktur. Fark suretlerde değil siretlerdedir. Sende Hz. Peygamber'in şekil ve kıyafetinden nelerin olduğunu değil, Hz. Peygamber'in ahlâkından, dürüstlüğünden, hoşgörü ve insanlığından ne var onu söyle! Ona ancak öyle benzersin."s.42
Sayfa 42 - Ötüken Yayınları
Reklam
“Dinimizin felsefi gerçeğini tetkik edecek, tetebbu bakımından ilmî ve fennî kudrete sahip olacak, güzîde ve hakikî ulema yetiştirecek yüksek müesseselere mâlik olmalıyız.” M. Kemal Atatürk
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.