Sufiler,yaşadıkları manevi tecrübeyi ya da bu tecrübenin bilgisel içeriğini doğrudan kelimelere dökmenin zorluğunu çeşitli vesilelerle vurgulamışlardır.Ziral dil bütün beşeri tecrübeyi kuşatıp kendine özgü kalıplara dökmede yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla ,tecrübenin sınırları dilin sınırlarını aşmaktadır.Sufiler zevkten tecrübe edip hissettikleriyle ifade ettikleri arasında derin farklılığın olduğunu bilmekle ,bir iletişim aracı olarak dili kullanma arasındaki gerilim ve çelişkiyi sürekli yaşarlar.