Söylentiye göre, zamanın sultanlarından biri Musa Peygamber'in ününü duymuş. Musa'nın yüceliğini tanımlamaları için müneccimleriyle ressamlarını huzuruna göndermiş. Ne var ki müneccimler ve ressamlar çelişkili tanımlarla dönmüşler.
Müneccimler Musa'nın vahşi, haz düşkünü, bencil; ilkel, kısacası kötü bir insan olduğunu söylemişler. Oysa ressamlar adil, dürüst, sağduyulu, yardımsever kısacası yüce olduğunda direnmişler.
Birbirini tutmayan iki tanımdan hangisinin doğru olduğuna karar veremeyen sultan, Musa'ya gitmiş. Hikayesini anlatmış. "Ey Musa" demiş, "Kim doğruyu söylüyor? Müneccimlerim mi, ressamlarım mı? Seni yüce yapan nedir?"
Musa Peygamber şu yanıtı vermiş.
-"İkisi de doğruyu söylüyor. Müneccimlerin benim ne olduğumu, ressamların da benim kendimi ne yaptığımı sana anlatmışlar."
"İçimdeki Ben" size, sizin ne olduğunuzu ve kendinize ne yaptığınızı anlatıyor.
(Arka kapaktan)