Etkili İletişim
Etkili iletişimin temelinde farkında olma, ayrıntılı olarak iç ve ddünyanın bilincinde olma yatar. İyi iletişimci, hem kendi iç dünyasını, başka bir deyişle duygu, düşünce ve tutumlarını iyi tanır. onların ne anlama geldiğini kavrar, anlar hem de karşıdaki kişinin davranışlarını gerçekçi bir biçimde değerlendirmesini bilir. Kişinin kendini bilmesi, onun kendi algılama, yorumlama, yansıtma, duygu ve arzularının farkında olması demektir. Karşıdakinin farkında olan kişi ise, onun davranışlarının nasıl bir iç dünyaya işaret ettiğini, onun deneyim ve yaşantılarının ne olduğunu anlar. Yüz ifadeleri, bedenin duruşu, sesin titreyiş ya da iniş çıkışı, karşıdakinin iç dünyası hakkında ipuçlanı verir. İyi iletişim yetenekleri olan kişi ipuçlarını anında görür ve onları gerçekçi olarak değerlendirir.
Çocuğa zaman ayırmak, çocuğun degerli olduğunu en yalın biçimde ifade eden bir davranıştır. Utanca boğulmuş ana-babalar ancak kendileri için zaman ayırırlar; kendi kısıtlı dünyaları içine kapanık kalırlar.
Çarpık Kişilikler Sergilemesi
Küskün insan: Küskün insanın neşesi yoktur, hiçbir şeyden zevk almaz Yaşamın coşkulu bir yanını göremez, yaşamak onun için bir yüktür
Kızgın insan: Her şeye kızmaya hazır, "sürekli burnundan solu yan" biridir. Normal bir konuşma, iletişim sürdüremez, hemen öfke lenir ve hiddetini söz ve hareketlerle gösterir.
Gergin insan: Sürekli gerginlik içindedir, her an kaygılı ve tedirgindir. Yemek hazırlanması, komşuyu ziyarete gitmek gibi günlük doğal olaylar bile ona gerginlik ve kaygı verir.
Saldırgan insan: Uygarca etkileşimde bulunmak olanağı yoktur. sürekli saldırı halindedir. Bu saldırı söz ve hareketlerine yansır En sakin ortamlarda bile karşısındakilerle saldırırcasına iletişim kurar
Pısırık insan: Saldırgan insanın tam tersi davranış içindedir, haklı olsa dahi ne sözleriyle ne de davranışlarıyla hakkını savunabilir Sürekli alttan alır; amacı başkalarını memnun etmektir; kendisinin ne istediği pek önemli değildir.
Yobaz/bağnaz insan. Belirli bir düşünce ya da inanç sistemine körü
körüne bağlanan ve bunun dışında hiçbir düşünceyi dinlemeyen kişidir. Ülkemizde cahil yobaz olduğu kadar, okumuş/aydın yobaz da vardır. Cahil yobaz, kendi ailesinden ve çevresinden gelen inanışları hiçbir eleştiriden geçirmeden kabul eder ve başkalarına da kabul ettirmeye çalışır. Okumuş yobaz, belirli bir düşünüş biçimini, ideolojiyi eleştirisiz kabul eder ve onun ötesinde hiçbir düşünceyle ilgilenmez. Bunlar "tek yol"culardır.
Merhaba, sevgili 1000kitap sakinleri!
Okuduktan sonra başkaları ile paylaşma sözüme karşılık bir kitap dostu kütüphanesindekilerden birkaç kitap göndermişti bana. Şimdi ben de verdiğim sözü tutmak için okumak isteyen arkadaşlara şu kitaplardan birini ya da ikisi göndereceğim:
1)
Görmek ve Fark Etmek
Bu kitap/kitaplar benim de okunmuşlarım içinde olsun diyorsanız bana buradan mesaj atabilirsiniz.
Herkese bol kitaplı akşamlar! :)