Öne çıkan karakterler
Ömer, Macide, Bedri, Bedri'nin halası, İsmet Şerif, Nihat, Profesör Hikmet, Veznedar
Ömer, duygularını anlık yaşayan, ani ve coşkulu tepkiler veren, kendini fikir adamı olarak görüp, etrafındaki fikir hareketlerini ciddiye almayan, hatta alay eden biri. Olumsuz, kötü taraflarını hep "içindeki şeytan" a
"...Tamamıyla değişeceğim... Muhakkak...
Fakat ne zaman? Senelerce süren bir mücadeleden sonra mı? Yoksa hiç muvaffak olamayarak bu manasız varlığı taşımakta devam mı edeceğim?"
"... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizde şeytan yok... içimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var..."
"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat netice aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna 'içimdeki şeytan' diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı?."