Rüyalarımda hep benimleydin. Çocuk yaşlardan beri. Başta yüzün yoktu, sesin yoktu, sana dair hiçbir şey yoktu. Sana Asale ismini, yüzünü ilk kez gördüğümde koymuştum. Bal, demekti Asale. Bal peteği, demekti. Ama aynı zamanda da çok zehirli, korkunç bir yılanın ismiydi Asale. Hem baldı hem de zehirdi. Seni buna benzetiyordum. Kabuslarım olduğuna inandığım o kadının benim kurtarıcım olduğunu anladığımda artık yana yıkıla Asale’yi aramaya başladım. Seni ilk kez canlı gördüğümde, kapımda baygın yatıyordun ve saçların yüzünü örtmüştü. Yüzünü ilk gördüğümde gözlerin kapalıydı ama yüzündeki benzerlik beni dehşete düşürmüştü. Gözlerini gördüğümdeyse, artık Asale’yi bulduğumu biliyordum ama içimde atan kalbi susturup bu gerçeğe gözlerimi yumuyordum. Ama senden kaçamadım, seni yok sayamadım. Seni buldum Asale.
"İbrahim 'in bilincinin yeniden kaydığını ve ondan koparak karanlığa battığını gördüm." s. 105
...
" Bu tam da İbrahim' in kendine gelip, manzarayı görünce çığlık atarak bayıldığı anda olmuştu." s. 125
...
"İbrahim, etrafındaki karmaşayı görünce yine bayılmıştı. " s. 125
...
"İbrahim bayıldı. " s. 260
...
"İbrahim detayları anlattığım sırada yeniden bayıldı. " s. 264
...
" İbrahim fotoğrafa bile dayanabilmişti ama bilgileri okurken bayıldı. " s. 353