Kentlerin, kentlilerin ortak aklına ve değişen ortak gereksinimlerine endekslenmesi, artık mutlak düzen arayan ütopyaların yerini, kaosu yönetebilen yüzergezerliklere bırakmaktadır. Israr edilen ütopyalarda ise, tarih bize öyle gösteriyor ki sonuç her daim aynı oluyor: Distopya!