Tatarların kurdukları teşkilatların ekserisi milliyetçi eğilimde olup şimdiye kadar dile alınmayan problemleri işlemeye başladılar. Bunlar arasında mühim olarak Şeyh Şihabeddin Mercani", Tuğan Yaq (Anavatan), Bulgar el-Cedid, Saf İslam gibi bağımsız dernekler görülmüştü. Başkurtlarda bu nevi cemiyetler az oldu. Aq Tirme (Ak Çadır), Kunqaq gibileri sonunda bir varlık gösteremediler. "Mercani" cemiyeti bütün Sovyet Kültür Vakfı'nın Tatarıstan bölümü tarafından kurulmuş olup hayli faaliyet gösterdi. Bunun dışında Şefqat, Xalk Frontı (Halk Cephesi), geçmişi muhafaza veya canlandırma için faaliyet gösteren Memorİal Cenlİyet veya Ekologİya (Çevre) adlı kuruluşlar da faaliyetleri ile dikkati çektiler. Tabii ki bunların dışında ve bu cemiyetlerin bir haylisini kendi çatısı altında toplamayı başaran en etkili kuruluş ise Tatar içtimaı Üzegi (Tatar Sosyal Merkezi): TİÜ olmuştur.
Şimdi de öyle değil mi? Ukrayna'da ölenlerin etnisitelerine bakmak kafi.
...Batır rayonuna bağlı bir kaç köye gezimiz başladı. İlk olarak bir Tatar köylüsü olan Şıgırdan köyünden Ferdinand Pugaçov'un evini ziyaret ettik. Daha doğrusu Çuvaş yöneticiler emri vaki yaptılar. Zavallı adam zor durumda kaldı. Evli, üç küçük çocuğu var. Pugaçov adı takma ad olarak kalmış, gerçek soyadı Latip(ov) imiş. Kendisinin dışında
Çuvaş Milli Kurultayı milli marşla açıldı. Marş bandtan verildi, söylemesi hayli zor, melodisi oldukça karışık, bize tercümanlık yapan Sergey adlı genç bile söylemekte zorlandı. Kurultayı Adner Huzangay (eski bir Çuvaş adı) Kurultay Başkanı olarak açtı. Prezidiumda bizler de varız. Bu bizlere gösterilen büyük hürmet ve şerefin göstergesi.
Sabah ekspedisyonumuza tahsis edilen Sovyet döneminin iyi arabalarından sayılan Volga marka bir araba ile Kazan'dan Çuvaşıstan' ın başkenti Çeboksarı, Çuvaşlann kendi tabiri ile Şuvaşkar'a doğru yola çıktık. Mari Cumhuriyeti üzerinden İdil üzerindeki hidroelektirik santralini aşarak 4-5 saatte başkente ulaştık. Buluşma noktamız
...Biz Çuvaşça bilmiyorduk, o da Türkçe. Diğer Türkilerle bazıları ile daha kolay, bazıları ile daha zor olmakla birlikte nisbeten anlaşmak veya anlıyormuş gibi yapmak mümkünse de, Çuvaşçayı hiç bir şekilde anlamak mümkün değil. Çuvaşlarla bizler ve diğer Türki topluluklar arasındaki ikinci mühim ayrılık noktası ise onların Ortodoks inancına sahip olmaları. Dolayısıyla da en yakın komşuları Tatar veya Başkurtlarla da Türk kökenli olmalarına rağmen ilişkileri gelişmemiş.