İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 4. Cilt

İmam Gazali

Oldest İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 4. Cilt Posts

You can find Oldest İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 4. Cilt books, oldest İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 4. Cilt quotes and quotes, oldest İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 4. Cilt authors, oldest İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 4. Cilt reviews and reviews on 1000Kitap.
İbnus-Semmâk, bir zengine nasihat ederken şöyle demiştir: "Sen çok susadığın zaman içecek su bulamazsan, bütün malının yarısını bir bardak su almak için verirsin. İçtiğin bu suyu dışarı çıkaramadığın takdirde de, onu çıkarmak için geriye kalan malının hepsini verirsin. O hâlde, bil ki, ALLAH Teâlâ’nın sana içirdiği ve sonra vücudundan çıkardığı bir bardak su senin bütün servetine bedeldir." Demek ki, bir bardak su, bir büyük servet kadar değerli ve bir büyük servet bir bardak su kadar değersizdir.
Bir zat yoldan geçerken, bir pencereden üzerine bir mangal kül dökülmüş. Kendisi hemen orada secdeye kapanıp seslice ALLAH Teâlâ'ya şükretmiştir. Bunun sebebi sorulunca da şöyle demiştir: "RABBİMe karşı kusurlarım, üzerine ateş dökülmesini gerektiriyordu. Fakat kendisi, merhamet edip ateşi küle çevirince bana da şükretmek düştü." Bir şehir halkı kuraklıktan ve yağmur yağmamasından şikâyetçi olunca, basiretli bir zat onlara şöyle demiştir: "Biz taş yağmasını hak etmişiz. Onun için yağarsa taş yağar. Bu durumda yağış yoksa şükredin."
Reklam
ALLAH Teâlâ bir hadis-i kudside de şöyle buyurmuştur: "Ben bir kulumu iki kere korkutmam ve ona iki kere güven vermem. Bu sebeple, o dünyada benden korkarsa, onu ayrıca ahirette korkutmam. O dünyada benden güven duyarsa, ona tekrar ahirette güven vermem." (İbnu Hibban) ALLAH Rasûlü’ne nisbet edilen bir sözde şöyle denilmiştir: "-Kim ALLAH'tan korkarsa, ALLAH ondan başka korkuları giderir. Kim ALLAH'tan korkmazsa, ALLAH ona başka korkular verir." Diğer bir sözde de şöyle denilmiştir: "-Aklı en çok olanınız, ALLAH Teâlâ'dan en çok korkan ve O'nun emir ve yasakları üzerinde en çok düşüneninizdir."
Kim nasıl yaşarsa öyle ölür. Ve nasıl ölürse ahirette de o şekilde muamele görür. Bozuk bir hayat yaşayan bir insanın son birkaç nefesinde iyileşmesi ve iyilik üzerinde ölmesi, tıpkı tarlasını ateşe verip yakan bir insanın bunun küllerinden taze hasat alması gibi olanaksız bir şeydir.
"İnsanın üç ihtiyacı (bazı rivAyetlerde ise, üç hakkı) vardır. Bunlar belini doğrultacak miktarda yemek, vücudunu örtecek elbise ve içinde barınacağı evdir." (Tirmizî) İstemenin vacip veya câiz olduğu durumlarda da yalan söylemek veya olanı abartmak câiz değildir. Bunlar yapıldığı takdirde, alınan şey helâl olmaz. Bu sebeple, isterken niçin istediğini ve ihtiyacının ne olduğunu doğru olarak söylemek ve hem ısrardan, hem de duygu sömürüsü yapmaktan sakınmak gerekir. Hazır zamanda ihtiyaç bulunmadığı hâlde, en çok bir seneden sonraki ihtiyaç için istemek haramdır ve bu şekilde aç gözlülük ve tevekkülsüzlük göstermek ALLAH Teâlâ’nın rızk konusundaki va'dine güvenmemek ve şeytanın kışkırtmasına uymaktır.
Yahya İbni Muâz şöyle demiştir: "Zâhid'in yemeği açlığını bastıran şeydir, elbisesi avretini örten şeydir, evi gecelediği yerdir, dünya onun zindanıdır, halvet meclisidir, ibret almak tefekkürüdür, Kur’ân konuşmasıdır, Rab ünsiyetidir, zikir arkadaşıdır, hüzün işi, hayâ huyu, açlık katığı, hikmet sözü, toprak sergisi, takva azığı, susmak kazancı, sabır dayanağı, tevekkül serveti, akıl rehberi, ibadet sanatı, cennet hedefidir." (Açlık, katık gibi yemeği lezzetlendirir. Onun için, açlık hâlinde yenen ekmek, tokluk hâlinde yenen baklavadan daha fazla lezzet verir. Bu da ALLAH Teâlâ'nın gizlice işleyen adaletini gösterir.)
Reklam
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.