Yapılan genel eleştirilere katılarak başlayacağım; evet, ilk kitaba göre sönük kalmış. İlk kitap çok daha heyecanlı, aksiyonlu ve akıcıydı. Bu kitapsa kendini hiç okutmadı. Sırf bitirmek için okudum ki onu da zar zor yaptım...
İki çarpık taç, ilk kitaptan farklı olarak çoklu bakış açısı ile yazılmış ki genelin aksine ben bu tercihi çok sevdim. Hem okuyucu olarak tek bir hikayeye fokuslanmamış olduk hem de diğer karakterleri daha iyi tanıdık ki ben Elm'i okuduğuma çok mutlu oldum. Kitaplar, özellikle de romantik kitaplar genelde hep kadınların gözünden yazılıyor, o yüzden bir sefer de olsa bir erkeğin gözünden bir aşkı okumak çok hoşuma gitti. Yine de bu çoklu anlatımın yer yer okuyucuyu biraz yorduğunu da itiraf edeyim...
Finale gelirsek, biraz aceleye gelmiş gibi hissettirdi bana. Biraz sönük buldum o yüzden. Ve son söz KESKE perdenin ardındaki çoban kralın gözünden yazılsaydı, çok daha güçlü bir kapanış olurdu. Kitaba puanım maalesef ki 4 ama Bennet'in kimliği ile ilgili plot twisti tahmin edememiş olmamın hatrına 5'e çıkarıyorum.