İki Çocuğun Devrialemi

164 syf.

8/10 puan verdi

Biri 13 biri 15 yaşında iki çocuğun, genç bile diyemiyorum(!), dünyayı keşfetmek niyetiyle atıldıkları, haddinden fazla aksiyon içeren 10 seriden birini, 3 numaralı olanı okudum. Bu 2 çocuğun yanında Sultan isimli bir köpek ve 4 tecrübeli yetişkin; Afrika çöllerine, ormanlarına doğru yol alıyor. Bu yetişkinler, tehlikelerden bir adım geri duruyorken ve bu 2 genci uyarıyorken, onlar her seferinde ölümle karşı karşıya gelecek şekilde meraklarının üzerine gidiyorlar. Ve hep de ölümün pençesindeyken o yetişkin yol arkadaşları kurtarıyor. Ayrıca endemik bitkilerden ve hayvanların özelliklerinden bahsediliyor. Bu hoş. Yalnız (!) 2 çocuğun, akıllanmaz şekilde meraklarının üzerine gitmelerinden hoşlanmadım(!) :( Ve birçok hayvanı en ince ayrıntısına kadar nasıl avladıklarını okurken hiç haz alamadım(!) :( Hayvanların alanına sırf merakın için giriyorsun ve kendi hâlinde olan hayvanları korkutup üstüne zevkin için öldürüyorsun, ah biz insanoğlu(!) Netice olarak hayvanların avlanmasına çok fazla yer verildiği için puan kırıyorum.

İki Çocuğun DevrialemiJean de la Hire · Can Çocuk Yayınları · 200815 okunma

Muradiye T.

'Biz nasıl gelişmemiş insan topluluklarının ülkelerine girip onları sömürüyorsak, gelişme olanağı olmayan dünya güzeli hayvanları da gelişmiş silahlarımız da öldürüp yok etmeye çalışıyoruz. Hayvanlar insanlarla nasıl baş edebilir ki savunmasız onlar, gelişmiş silahları da yok. Tek silahları ağızlarıyla pençeleri. Böyle giderse bütün bu güzel hayvanların soyu tükenebilir.

Sayfa 161

Reklam

Muradiye T.

'Deve kuşu denilmesinin nedeni de bu ya. Kuşlar gibi yumurtlarlar, yumurtaları bir buçuk iki kilo kadardır. Kabukları çok kalındır, yerliler kabuklarından su kapları yaparlar. Yumurtalarına birinin dokunduğunu anlarlarsa hepsini kırarlar. '

Sayfa 87

Muradiye T.

' Sırtlan çok korkak bir hayvandır. Hiçbir canlıya saldırmaz. Korkar. Ancak ölmüş hayvanların leşlerine sokulur onlar.

Sayfa 67

Muradiye T.

'Ceylanlarda dişilerin boynuzları uzun olur.'

Sayfa 60

Muradiye T.

''Aslanlar uzandıkları yerde uyur gibiydiler. Gözleri yarı kapalıydı.Hiç kıpırdamıyorlardı. 'Uyuyorlar.' dedi Yanik. 'Bu da onların numarası.' dedi Mösyö Fiol. Çok sabırlı hayvanlardır, çok hızlı koşamadıkları için avlarının yaklaşmasını beklerler.''

Sayfa 58