- Hu, arslanım dur. Ali Lütfullah'ı hiç bir yerde görmedin mi? O da senin gibi kara gözlü, güzel yüzlü, ince yapılı bir yavrucuktu. Oğlumun oğlu. Ah, hasretinden yüreğim nasıl yanıyor bilsen. Karargâha gittim, gittim bulamadım. Oğlum aralık ayının yedisinde kayboldu. Irak'a gitti dediler. İç fanilasını beraber götürmedi. Ya oralarda soğuk alırsa? Kendine bakmayı bilmez ki. Yaşı on sekiz oldu ama hâlâ çocuktur. Irak neresi evladım? İzmit'in yanında mı?