"Dahası hayatım boyunca kadınların vefasızlığı üzerine bir șeyler söylemeyen hiçbir kitabın kapağını açtığımı sanmiyorum. Șarkılar ve atasözleri, hepsi de kadınların dönekliğinden söz ederler. Fakat belki de diyeceksiniz ki, bunların tümü de erkekler tarafından yazılmıştır."
"Belki diyebilirim. Evet, evet, mümkünse, kitaplardan örnekler vermeyin bana. Erkekler, bize, kendi hikâyelerini anlatırken her türlü üstünlüğe sahiptirler. Eğitim büyük ölçüde onların tekelinde oldu, kalem onların elindeydi hep. Kitapların bir şeyi kanitlıyor olduklarını kabul edemem."
Jane Austen' nın 1800' lü yılların aşkını, yaşamını ve soylu kesimin düşüncelerini yansıttığı harika bir romanı İkna. Kadının yaşamı üzerinden aşk üzerine olan düşüncelerini aktarmış yazar. Gerçek aşkın ne tür bir engel ile karşılaşırsa karşılaşılsın, ne kadar zaman geçerse geçsin unutulmanın aksine daha da şiddetlendiğini göreceksiniz. Başlıktan da anlatmak istediğim gibi çok zarif bir aşk öyküsüydü. Kirli bir zihniyetin olmadığı sadece saf ve güzel duyguları içeren bir öykü. Romanda eksik bulduğum kısım ise baş karakterlerin dışındaki olaylara çok ağırlık verilmiş olması. Anne Elliot ve Yüzbaşı Wentworth sadece birkaç bölümde sohbet etme fırsatı buluyor. Aşklarını daha da fazla görmek isterdim. Ayrıca aşklarının başlangıcı üzerine de çok bir bilgi yoktu konuya hızlı bir giriş yapılmıştı. Tabi okurken yazarın eseri yazdığı dönemin edebi tarzını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kitabını genel olarak beğendim filmini de izleyeceğim. Vaktiniz olduğunda mutlaka okumanızı tavsiye ederim.