Jane Austen in ölümünden sonra yayınlanan kitaplarından İkna. Yazar ve viktoryen dönem hoşuma gittiği için bu kitabı da büyük bir zevkle okudum. Kitabın kadın kahramanıyla birlikte aynı hisleri yaşıyorsunuz okurken. Her Jane Austen kitabı gibi; evlilik, sosyal statü, para, ünvanlar konusu eleştirilmiş ve mutlu sonla bittirmiş kitabı. Mutlu sonları severiz:)
IknaJane Austen · Kırmızı Kedi Yayınları · 20162,785 okunma
Ana karakter Anne Elliot'ın içedönük, çekingen, sessiz olduğunu duyduğum için kitabı okumak ve böyle bir karakterin neler yaşadığını görmek istedim. Gerçekten de öyle biriydi, anlatımda bile sesi çok az, yazarın sesinden karakterin sesini çok ayırt edemedim. Toplumsal yapıyı ve -biraz tipleme seviyesinde kalmış olsalar da- etrafındakilerin kişiliklerini analiz edip esprili şekilde eleştiren anlatımı sevdim. Bu analize göre en az rahatsızlık vereceği konumu alan ve yalnızca güvenli sınırlar içinde kalarak yaşayan, konuşan Anne'e de, belki onu kendime benzettiğim için, yakınlık duydum. Ama kendini daha çok göstermesini, özgün düşüncelerini insanlara açıklayabilmesini isterdim. Neyse ki yazar sayesinde onun bu yönlerini gören kişiler oluyor ve Anne mutluluğa kavuşuyor.
Yazarın anlatımıyla gördüğüm o dönemden en çok özendiğim şey insanların birbirleriyle bu kadar çok vakit geçirmesi oldu. Bir müzik aleti ya da yurt dışı yolculuğundan getirilen ilginç bir eşya dışında, insanlar tamamen birbirleriyle etkileşimde. Her konuda konuşup çok farklı düşüncelerini medeni şekilde paylaşabilmelerine imrendim :D
Jane Austen'ın okuduğum ilk kitabı olduğu için aşk hakkındaki düşüncelerinden emin değilim. Bu kitaptaki sözlerine bakılırsa, aşkın eşsiz ve yalnızca o iki insan arasında ortaya çıkabilecek bir şey değil, dış koşullar uygun olursa herkes arasında oluşabilecek bir durum olduğunu düşünüyor. Bu da aşk hikayeleriyle ünlü bir yazar söz konusuyken ilginç geldi. Diğer kitaplarını da okuyup düşüncelerini görmek istiyorum.
IknaJane Austen · Kırmızı Kedi Yayınları · 20162,785 okunma
Kendi sevgili benliği söz konusu olduğunda hayal gücü nasıl da çılgınca çalışıyor insanın! Ve nasıl da kolaylıkla ve şaşmaz bir biçimde yanılgıya düşüyor!