Görülüyor ki, kadim çağlardan beri aristokrat (muharip ve hâkim) tabakanın imtiyazlarını birinci planda tutmayı itiyad edinmiş olan muhafazakâr ve ananeci ahlâk telâkkisi, ister dosdoğru iktibas yolile alınmış, ister mümasil şartlar altında kendiliğinden türemiş olsun, türk-islâm düşüncesine ve siyaset dünyasına yabancı kalmamıştır.