"....
Bitmez tükenmez iniltilerin uğultusunu bağrında toplayan ıstırap vadisi çukurunun kenarında bulunuyordum. Vadi karanlıktı, derindi, kalın bir sisle kaplıydı. O kadar ki, dibine ne kadar dikkatle bakarsam bakayım, bir şeycikler seçemiyordum.
Şairin yüzü sapsarı kesilmişti:
"Şimdi karanlıklar âlemine iniyoruz," dedi. "Ben önden gideceğim, sen beni izleyeceksin."
Yüzünün sarardığını sezmiştim, dedim ki:
"Sen ki tereddüt anlarımda bana her zaman cesaret, gayret verirsin, sen kendin de korkarsan ben nasıl gelebilirim?"
O, cevap verdi:
"Şu çukurdaki zavallıların acısına karşı duyduğum, yüzümde izini gördüğün acımayı sen korku belirtisi sanıyorsun. Hadi yürüyelim, yolumuz uzun, acele etmemiz gerekiyor."
Böyle diyerek yürüdü ve beni, uçurumu çevreleyen ilk daireden içeri soktu...."
~
Kitapta dante’nin cehenneme yaptığı düşsel bir seyahati konu alan cehennemin ayrıntılarını ve her katta ceza çeken insanların ne tür ve ne cezası aldığını anlatan bir kitap.