Batı edebiyatında şair Homeros’un yazdığı büyük bir destandan 10 yıl süren Eski Yunan döneminde sadece 10.yılında dört gün içinde geçen olaylar aktarılmış.
Homeros’un İlyada destanından sonra yazdığı diğer destan ise; Odysseia’dır.
Şimdi okuma sırası Odysseia’da.
Truva savaşı ve savaşın içinde yaşanan olayları koşuk tarzı ile destanlaştırmıştır.
Tarihçiler; Yunanistan’daki Akhalar ve Batı Anadolu’da olan Truvalıların İ.Ö. 1199 yıllarında yaşadıkları savaşın var olduğu görüşündedirler.
Yaşanılan dönemde herkes bu öyküyü bilir o nedenle de Homeros en baştan anlatmamıştır.
Zeus’un ve diğer tanrıların mücadeleleri başlarına gelenler, verilen emirler, ölümün gözlerine siyah bir bulut gibi inmesi, kayıpların acısı ve cenaze törenleri, ensest ilişkiler, kandırılma ve kandırma çabaları ile büyük bir savaşın galibi kim olacak heyecanı..
Truva efsanesinin bu bölümü “Aşil’in Öfkesi” olarak bilinir.
🖍 Öfke, bir duman gibi insanların göğsünü doldurduğu zaman, balın dildeki tatlılığından daha tatlı gelir.
🖍 Orada yer, gökle deniz, yorulmaz güneş, tam tolun halinde ay ve göğün tacı bütün yıldızlar nakşedilmişti.
Ve betimlemeleri ile etkileyen bir kaç söz:
Kanatlı sözlerle konuşmak
Gözlerini ölüm gölgesi örtüyordu
Siyah bulutla gözleri kapandı
Son iki sözde ölümü ne güzel tasvir etmiş..
Odysseia ve ardından Kirke’yi okuduktan sonra üçlüyü tamamlamış olacağım.
Şimdiden Odysseia heyecanı sardı