’Faşîst ideodojinin bir başka yüzü daha var; bu yüzünde başka aldatıcı temalar da vardır ki, onlarsız bu ideolojinin, böyle oldukça geniş bir içtimaî tabanı nasıl fethedebildiğinî anlamak mümkün değil. Ewelâ, antikapitalist olduğunu kaydedelim. Gerçi, söz konukonusu olan. lâfta blr antikapitalizmdir, ama işçiden yana, aşırı zenginliğe, vatansız tröstlere, Paris’in ve New York'un büyük ve bencil zenginlerine karşı mücadeleden yana bir çehresi vardır. Üreticilerin el emeğini, bundan istifade edenlere karşı göklere çıkaran bir antikapitalizmden yanadır. Tabiî olarak, böylece, yabancı düşmanlığıne ve ırkçılığa kayar, ve gerçekte bu antikapitalizm, kâr esası üzerine kurulu bir iktisadî sistemin cezrî bir tenkidi olmaktan ziyade, bir hayat tarzının veya yabancı kapitalizmlerin, dahası kapitalizmin aşırılıklarının bir tenkididir daha çok.
Bununla beraber, bazan daha da ileri gidilir. İşte o zaman korporatizm (meslekî teşekkülcülük) ve nasyonalsosyalizm mefhumu ortaya çıkar. Korporatizm tem'ası, faşist italya’da böylece, zaferler kazanan îdeolojik bir silâh vazifesi görmüştür. Mussolini v-e bütün faşist sol». korporatizmin. kapitalizm ve sosyolizmin aşılması demek olduğu. «birinden de öbüründen de, hayatî olarak ihtiva ettiklerini miras olarak» devraldığı şeklinde hükümler vermektedir. Korporasyoncu hâl yolu, “işveren sanayici üneticllere tevdi edilen üretimin disiplinin hallidir, ancak, üretici derken işçileri de kastediyorum.» der Mussolini.