İdeolojiler kendi içlerinde birer dîndir. Kutsal olanı aklîleştirir. Aklı kutsallaştırırlar (Robespierre’în bayıldığı tanrıça Akıl). Bunlar, Kant'ın deyişiyle, «aklın sınırları içindeki dinlerdir- veya daha doğrusu, aklın kalıbı içinde dînler». Zira bunların muhtevası esatîrî dinlerinkinden daha akıllıca değildir.