İvan Turgenyev şüphesiz Rus edebiyatının en büyük adamlarındandır. Varlıklı bir hayat sürmesine, gayet eğitimli ve kültürlü yetişmiştir. Bu durum yoksul kesiminin yaşadığı zorluklara ilgisiz kalmasına sebep olmamış, zengin ile yoksul arasındaki ilişkilere zıtlıklara dikkat çekmiştir.
Eserlerinde, dönemin düşünce akımlarını, toplum yapısını, Rus asiller ile köleler arasındaki ilişkilerini gözler önüne sermiştir. Derebeylerini, toprak ağalarının zorbalıklarını anlatmıştır. En ince ayrıntısına kadar dikkatle kurguladığı harika karakterleriyle ünlüdür.
Yazarın 1855 yılında yazdığı ilk romanı “Rudin”, ilk kez 1856 yılında yayımlanmıştır. Kendisi Rus Dili ve Edebiyatı ile Felsefe Fakültesi mezunudur, Oxford Üniversitesi’nden “fahri doktora” unvanı almıştır. Tam bir entelektüeldir.
Daha “Babalar ve Oğullar”, İlk Aşk”, “Asilzade Yuvası”, “Bozkırda bir Kral Lear” gibi çok önemli eserleri mevcuttur.
Kitaptan Alıntılar:
“Özgürlük mü?” dedi. “İnsana özgürlük veren şeyin ne olduğunu biliyor musun?” “Nedir?” “İradedir elbette. İnsanın kendi iradesi… İradenin insana tanıyacağı iktidar özgürlükten çok daha üstündür. Yeter ki istemesini bil. O vakit hem hür olursun, hem hükmedersin.”
“Alabileceğin kadarını al! Ama kendini başkalarının eline teslim etme! Hayatın esası kendi kendine ait olmaktır...”
“Kalp tekrar yanar, tekrar sever, sevmemek elde değil ki!”
“Ateşin pervaneyi çektiği gibi çekiyordu beni... Sevilmediğimi bilmek, hele bunu kendi kendime açıklamak ıstırap çektirse de bana yine de o yakıcı ateşin çevresinde dönmeye devam ediyordum.”
“Kaderden dileyecek bir şeyim yoktu artık, gerekirse seve seve ölebilirdim o anlarda.”