Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saadet Devrini İzleyenler

İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.)

Ahmet Lütfi Kazancı

İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) Sözleri ve Alıntıları

İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) sözleri ve alıntılarını, İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) kitap alıntılarını, İlk ve Büyük Halife Hz. Ebubekir (r.a.) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öteden beri pek yakından tanıdığı, sevdiği ve saydığı Abdülmüttalib’in torununu günlerdir görememişti. Bu samimi dostun yanında daha rahat oluyor, içine huzur doluyordu. Kararını verdi Hatice bint Hüveylid’in evine gitti, arkadaşını sordu. Onun da önemli ölçüde sıkıntıda olduğunu yalnız kalma ihtiyacı duyarak azığını alıp gittiğini öğrendi. Bu şartlar altında yaşayan bir insan, ancak insanlardan uzakta kalırsa huzur duyabilirdi. Ama bu çâre değildi. << “ İnsanların arasında, insanlarla birlikte duyulmayan huzur mutluluk veremezdi. İnsan sadece bir zaman için başını dinlemiş olurdu.” >>
Abdullah b. Ömer’in naklettiği bir haberde, Resûlullah Efendimiz(s.a.v) Hz. Ebû Bekir’e : -Sen Havz’ın başında benim arkadaşım olacaksın. Mağarada da benim arkadaşım sendin, buyurmuştur. Bu mübarek söz, “ Dünyada en çileli zamanlarımda arkadaşım sendin ahirette en mutlu zamanımda da arkadaşım sen olacaksın.” anlamına gelebilir. Ezel âleminde başlayan dostluk ebed âleminde de aynı şekilde devam edecek, seven sevdiğiyle birlikte olacak. Mağarada beraber, kabri saâdette beraber, mahşerde beraber ve cennette beraber..
Reklam
Bir gün Resûlullah Efendimiz(s.a.v),
“ İnsanlara karşı böbürlenme maksadıyla elbisesini sürüyüp gezen adama kıyamet gününde Allah, hiç bir değer vermez, yüzüne bile bakmaz” buyurdu.
Resûlullah Efendimiz(s.a.v),yaşadığı son hafta içinde bir konuşma yapmış ve şunları söylemiştir : -Yüce Allah, bir kulu, dünyada dilediğince yaşamak, dilediğince yemek ve içmek, ya da Rabbine kavuşmak üzere muhayyer bırakmış o da Rabbine kavuşmayı tercih etmiştir.
Sayfa 67
Hz. Esma, daha sonra Hz. Ali ile evlenecek ve küçük oğlu Muhammed b. Ebi Bekir, Hz. Ali Efendimizin terbiyesinde yetişecekti.
Reklam
En sağlamından en hastasına kadar her insanı günler adım adım ölüme yaklaştırır ama insan bunu düşünmek bile istemez.
Sayfa 201
Hz. Osman, öz amcası Hakem'in Mekke'den kovulmasını ve Taif'te mecburi yerleşime tabi tutulmasını pek hoş karşılamış olamazdı. Ama asıl hoş olmayan, Seyyidü'l-Enbiya Efendimiz(s.a.v)i böyle bir kararı vermeye zorlayan olumsuz davranışlardı. Buna rağmen o, bulduğu ilk fırsatta Hakem'i, Medine'ye getirip yerleştirmedikçe rahat edemeyeceğini biliyordu. Nitekim, Hz. Ebû Bekir'in hayır dediği, Hz. Ömer'in kabul etmediği bu dönüşü, kendi hilafet günlerinde gerçekleştirecek ve Resûlullah Efendimiz(s.a.v) tarafından hakaretle kovulan sevgili amca, bu defa izzet ve ikram içinde getirilip Hz. Osman'a ait konağa yerleştirilecekti. Ama bu defa Hakem ve oğlu Mervan yine havayı bulandıracaklar, özellikle Hz. Osman'ın şehit edilmesiyle ilgili fitne ve fesadın pek çoğu, bu ailenin ve özellikle Mervan'ın başının altından çıkacaktı. Kovulmuş olarak ayrıldığı Medine'ye, Halife'nin özel ikramına nail olarak dönen Hakem, resmen "lade-i itibar" muamelesi görmüş oluyordu. Halbuki Muhacir ve Ensar grubundan hiç kimse Hz. Osman'a: - Ne iyi ettin de amcanı getirdin, demeyi aklından bile geçirmiş değildi. Hatta onun adına üzülmüşlerdi. Hz. Osman'ı öldürmek üzere gelen asilerin karşısında, Medine halkı ses çıkarmadı da bir bakıma seyirci kaldılarsa bunun baş sebebi, Hakem ve Mervan hakkında takib edilen yanlış tutum ve davranıştı.
Bir şahsa duyulan sevgi, gerçeklerin feda edilmesini gerektirmemeli, hakikatlerin üzeri örtülmemeliydi.
Mescidde Hz. Ebû Bekir'e bey'at yapılırken, Resûlullah Efendimiz(sav) de yıkanıp kefenlenmişti. Yıkama işi, Hz. Aişe'nin odasında yapılmış, Hz. Ali, yıkamış. Üsame ve Şükran, su koymuşlar. Abbas ve iki oğlu Fazl ve Kusem, Efendimiz(s.a.v)in mübarek vücudunu sağa sola çevirmede yardımcı olmuşlardı.
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.