Bir maturidi, insanın taklit yoluyla iman etmesinin müminden beklenilen bir iman olmadığını kabul etmelidir. Taklîdî iman, Bir Mâtürîdî, insanın taklit yoluyla etmesinin müminden bir kimsenin Allah'ın varlığı hakkında aklını kullanmayarak, düşünmeden ve araştırma yapmadan sadece anne-babasından, çevresinden taklit yoluyla edindiği imandır. Kişi burada neyin doğru olduğuna kendisi ulaşmamakta, çevresindekilerin inancını taklit ederek inanmaktadır. Bu şekilde iman eden kimseye “mukallid” denilir. Mâtürîdîlere göre, mukallidin imanı nihayetinde geçerlidir. Ancak bir kimsenin birincil görevi, Allah'ın kendisine verdiği akıl nimetini kullanarak doğruya ulaşmasıdır. Dolayısıyla iman konusunda aklı kullanmak insanın yükümlülüğüdür. Hatta bir kimse başlangıçta taklit yoluyla iman etmiş olsa bile sonrasında mutlaka aklî vasıtalarla taklit yoluyla edindiği bu imanı desteklemeli, imanını sağlam bir temele dayandırmalıdır.