Bütün Eserleri 22

İmbat Serinliği

Halikarnas Balıkçısı

Quotes

See All
O mavi, denizin kendinden olsa, o zaman kalemi denize batır batır beyaz kağıtların üzerine mavi mavi yaz!..
Sayfa 18 - bilgiKitabı okudu
Midyenin o pembe sedeften evi, doğumdan ölüme dek bir pembe sevda rüyasıdır. Midyenin içine kenarları keskin bir kum tanesi düşse, dışarı atamaz. Onu sedefle çevirir, acıtmayan bir toparlak inci yapar. İncinmiştir, gözyaşından bir inci yapmıştır..
Sayfa 85 - bilgiKitabı okudu
Reklam
Eski çağın Pers ya da İran imparatorları arasında İsa’dan önce 5.yüzyılda yaşamış olan Dara’nın Anadolu’ya büyük etkisi olmuştur. Didim tapınağının yağmalanması müstesna Anadolu’nun gelişmesine zararı olmamış, faydası olmuştur. İmparator Kambiz’drn sonra İran tahtına geçicek bir imparator yoktu. İran’nın başta gelen yedi asilzadesi arasından biri imparator seçilecekti. Bunların nasıl seçileceğini Anadolu tarih babası Heredot anlatır. Laf arasında bir yanlışlığa parmak bastırmaktan kendimi alı koyamıyorum.Milli eğitim tarih kitaplarında Heredot’tan Yunan’ın büyük adamı diye söz edilir. Yunanistan, bu ad İranlılardan alınmadır. İyon’istan demektir. İyonya Anadolu’dadır. Yunanistan’a Heleni’stan demeli. Sonra Heredotun babası Likses, amcası Panyasis idi. Bunlar Helen değil Karya sözleridir. Demekki Heredot Karyalıydı ve ana dili Karya dilidir. Okul kitabında verilen bilgi,acaba doğru mu diye düşünülmeden, Avrupa kitaplarından kopyadır. Paris’te basılan haftalık Match dergisinde bile geçen yıl Halikarnas, Helenistan,da sayılmaktadır. Heredot iyon lehçesinde yazdı diye Yunanlı saymak, Mevlana Celaleddin Rumi’yi, Mesnevi’yi Acemce yazdı diye İranlı saymaya benzer.
Sayfa 70 - BilgiKitabı okudu
Ölenler nur içinde yatarlar ya; nur içinde olmak için ölmek gerekmez. Her yıl Akdeniz'e gidip nur içinde yüzmeli.
Denizin sesi buralarda bambaşkadır. Şuracıkta bir gülüş seli çınlar. Yalnızlık da susar. Deniz içini çeker. Ama gene "hahah hay!" diye gürler gelir.
Hep korkudan
İlkçağ başlangıcında ölülerden çok korkulurdu, hortlarlar diye. Hortlamamaları için mezarlarına içecek, yiyecek konurdu. Zenginse köleleri öteki dünyada hizmet etsin- ler diye ölüyle öldürülürler, gömülürlerdi. Karıları da öldürülürdü, atları da öldürülürdü, arabaları, kap kacakları da. O zaman ateş tanrılaştırılmıştı ve tapınılırdı ateşe. Ölüler evlere gömülür ve ocak ateşinin de ölüleri diri tuttuğuna inanılırdı. Onun için evliyalara, Meryem Ana'ya mum yakılır. Ölüler gömülürken, "ölü çok iyi insandır, şöyle değerli, böyle değerlidir" diye pehpehlenirdi ki; kızıp hortlamasınlar ve dirilere baş belası olmasınlar. Onlar öldükten şu kadar gün sonra onların gönüllerini hoş etmek için tatlılar pişirilirdi, lokmalar, helvalar, aşure gibi hububat (tahıl) ve kuruyemişler hediye edilirdi. Amaç, aman hortlamasınlardı bidayette.
Reklam
Türk icadı kervansaraylarda da hamamlar vardı. Amerika'nın meşhur mizah yazarı Mark Twain, İstanbul'da hamama girdiğini anlatır. "Beni öyle bir ovup ovalayıp keselediler ki, hamamdan çıkınca elbiselerim bol gelerek üstümden sarktı" der.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.