En Eski Immanuel Kant'ın Son Günleri Sözleri ve Alıntıları
En Eski Immanuel Kant'ın Son Günleri sözleri ve alıntılarını, en eski Immanuel Kant'ın Son Günleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sıklıkla, özellikle de sabahları, salt bitkinlikten koltuğunda uyuyakalırdı: O durumlarda, öne doğru yere düşerdi ve kendini kaldıramadan öylece yatardı, ta ki tesadüfen uşaklarından veya arkadaşlarından biri odaya gelene kadar. Sonrasında, ona, önden kavuşup tutturulan dairesel destekli bir koltuk konularak bu düşüşler engellendi.
Bu vakitsiz uyuklamalar onu başka bir tehlikeye daha maruz bıraktı. Kitap okurken başı sürekli mumlara düşüyor; taktığı pamuklu gece beresi anında tutuşup başında alev alıyordu. Bu ne zaman gerçekleşse, Kant büyük bir soğukkanlılıkla davranırdı. Acıya aldırmayıp bereyi başından çıkararak sessizce yere serer ve ayaklarıyla alevleri söndürürdü. Fakat bu son davranış, geceliğini alevlerle tehlikeli bir yakınlaşma içine sokunca ben, beresinin biçimini değiştirip mumları farklı şekilde yerleştirmeye ve yanında daima bir sürahi su bulundurmaya ikna ettim onu; böylece, öteki türlüsü onun için ölümcül olabilecek bir tehlikeye karşı çare buldum.
O yılın, yani 1802'nin baharında Kant'a biraz temiz hava almasını tavsiye ettim. Nicedir kapıdan dışarı adımını atmamıştı ve bu raddeden sonra artık yürümesi de söz konusu değildi. Ama at arabasıyla bir gezinti ve temiz hava onu canlandırır diye düşündüm. Baharın güzel havasına ve manzarasına güvendiğimden değil, zira bahar artık Kant'ın ilgisini