Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmparatorluğun Batış Yılları

Falih Rıfkı Atay

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mükemmel
Bizim okullarımız, fakültelerimiz ön kapılarından hukukçu, hekim, mühendis, kurmay, arka kapılarından politikacı yetiştirir. Çünkü seçim sistemi öküzü yazanın değil, öküzü çizenin işini yürütür.
Sayfa 145 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Bosna bizden alındıktan sonra bir Batı şehri imarı görmüştü. Caddelerden geçerken kendimizi bir Alman şehrinde sanıyorduk. Fakat sonunda Müslüman semtlerine gelince ne görelim? Kafesli evler, yerden yarım metre yukarıda kepenkli dükkanlar, içlerine bağdaş kurmuş esnaflar... Okullarına gittim. Aaaa... Hafız Okulu! "Elif üstü-enni, Be üstü-benni..." - Niçin çocuklarınızı kendi dilinizde ki yeni okullara vermiyorsunuz, diye sordum. Sarıklı müdür: - Oralara giden erkekler feslerini, kızlar da çarşaflarını çıkarırlar, milliyetlerini kaybederler, diyordu. Milliyet bu demekti onlar için! Çarşaf ve fes!
Sayfa 188 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bana bir Orta Anadolu il merkezinden bahsettiler ki en çok striptiz yapan gece kulüpleri oradaymış. Kadınların en çok kapalı olduğu yer de orası! Karınız çarşıya çarşafsız çıktı mı gece çıplak kadın eğlencesinden çıkan sarhoş erkeklerin ilk işi pencerelerinizi taşlamak!
Sayfa 180 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Bir Yerden Çıkarıcam
Keçiyi övenin yüksele yüksele bakanlığa kadar yolu var.
Sayfa 146 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Diyecek Söz Yok...
Eğer Atatürk 1919 da: -Böyle gelmiş böyle gider, deseydi, eğer Atatürk 1923’te ve daha sonra: -Böyle gelmiş böyle gider, deseydi, biz devlet olarak batıp gitmiştik, millet olarak sürünüp duruyorduk. Atatürk’ün parolası başkaydı. Bir grup toplantısında: -Arkadaşlar prensiplerimiz bahis konusu olunca, tek başımıza kalsak dahi başımızı veririz, fakat davamızdan geçmeyiz, diye haykırmıştı. 1923’te Türk kurtuluş parolası bu. 1962’de, “Böyle gelmiş böyle gider.” Artık bunun ne parolası olabileceğini siz kestiriniz.
Sayfa 166 - Pozitif Yayınları, 5.Baskı, Falih Rıfkı AtayKitabı okudu
Erken işe gidenler soyulmamak için yola parasız çıktıklarından bir aralik hırsızlar üstlerinde en az yirmi kuruş bulundurmayanların da bıçakla vurulacağını bildiren duvar yaftaları asmışlardı.
Reklam
Eskiden millet deyince Rumeli Türklüğünü anlardık. Millet sınırı belki Bursa ve Eskişehir'e doğru biraz uzardı. Anadolu bize bir "bütün" duygusunu vermezdi. Anadolu İstanbul'dan adam süreceğimiz veya Arnavutluk'ta, Yemen'de yeniden on binlerce adam öldürmemiz gerektiği zaman hatıra gelirdi.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.