İmparatorluk Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı

Pal Fodor

İmparatorluk Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı Sözleri ve Alıntıları

İmparatorluk Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı sözleri ve alıntılarını, İmparatorluk Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı kitap alıntılarını, İmparatorluk Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı sarayı’nın İlk önceliği Zapolya’yla sağlam bir bağ kurmaktı. Osmanlı İdaresi üç sebeple Zapolya’ya ihtiyaç duyuyordu: Osmanlı Ordusunun gelişine kadar Macaristan’ı bölünmüş halde tutmak, Osmanlı askerlerinin hedeflerine yürüdüğü günlerde Macar illerinde dostça bir ortam sağlamak; Macar topraklarının osmanlı savaşçılarının ihtiyaç duyduğu erzağı temin edeceğinden emin olmak. Ordunun İaşe ve ikmali en önemli husustu; çünkü Sefer kuvvetleri o zamana değin hiç olmadığı kadar uzak bir menzile yollanacaklardı. Dolayısıyla Zapolya’nın yanıtı müthiş bir kaygı ve merakla bekleniyordu.
Osmanlılar aynı sene içinde beş farklı askeri sahnenin hepsinden birden zafer istiyorlardı (Macaristan, Akdeniz ,İran sınırı ,Irak ve Hürmüz)
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Süleyman’ın siyasetine yön veren temel ilke , Erdel’i Habsburg güçlerinden temizleyip Zapolya hanesi vârisi Yanoş Sigismund’a teslim etmekti.
Sayfa 147Kitabı okudu
Osmanlı Sarayı ne yaparsa yapsın haddinden fazla büyümüş ordusu ve devlet aygıtını doyurma ve devletler arası güç mücadelesine yetişme çabası peşinde fetih savaşlarından bir türlü vazgeçemiyordu.
Sayfa 144Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu’nun fetih üzerine fetih seferlerine çıkmasının sebebi neydi? Bu soruya verilen yanıtlar genellikle üç etkeni vurgular: Cihadın ( Osmanlı terminolojisinde daha ziyade gazâ) teşvik edici rolü, devletin militarist doğası ve savaş ganimetlerinin önemi.
Osmanlı devleti, 14. yüzyılın başlarında Anadolunun kuzey batı köşesinde vücut bulmuştu. Beyliğin yeni bir güç merkezine dönüşmesinde iki etken başrolü oynamıştı: 1. Moğolların Orta Doğu’ya girişiyle yerlerinden olan on binlerce Oğuz (Türkmen) hanesinin Anadolu’daki Bizans ve Selçuk sınırlarına akın edişi; 2. 13. yüzyılın sonlarında İlhanlılar, onların vassali Selçuklular ve Bizans İmparatorluğu’nun Anadolu’da kalan eyaletlerinde yaşanan iktidar boşluğu.
Reklam
Batı ve İslam dünyasında yaşananlar arasındaki en temel fark, Avrupalıların orta Çağ’dan devraldıkları parçalı siyasi yapı ve toplumsal ihtilafları ümmetin İtthadı fikrinden vazgeçip (“milli” ya da emperyal olsun) rekabet halindeki stratejilerle aşmaya çalışmalarıydı.
Osmanlı devleti, en geç 1340’lardan itibaren- o tarihte ayakları yere nispeten sağlam basan bir mahiyete bürünmüştü bile- ne istediğini bilen ve kayda değer ölçüde süreklilik arz eden politika izlemeye başlamıştı. Hatta ilk hedefleri arasında şunlar vardı: 1- Balkanlar’daki ufak devletçikleri ortadan kaldırmak, 2- İtalyan (Latin) ticaret devletlerinin yerine konmak ( ya da sürüp uzaklaştırmak) 3- Anadolu’daki Türkmen beyliklerine boyun eğdirmek 4- Bizans adım adım sıkıştırıp yok ederek Konstantinopolis‘i ele geçirmek.
Süleyman 1566’da gençlik haline, bir Fatih Sultan olduğu yıllara dönmeyi deniyordu. Ne var ki, onu bekleyen yeni bir hayat değil, ölüm oldu. Viyana’yı feth etmek şöyle dursun, Macaristan’daki Osmanlı topraklarının istikrarı için ne denli ehemmiyetli olursa olsun, “yalnızca”bir Macar Sınır kalesini Zigetvar ele geçirebildi. Bu yüzden paradoksal bir biçimde, cihan fatihi’nin son zaferi ve kısa sürede Osmanlı kültür dünyasının ana direklerinden biri haline gelen Zigetvar kalesi bir yönleriyle, cihan hakimiyetini özleyen Osmanlıların yetersizliğinin nişanesi olarak da görülebilir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Ganimet Elde Etmenin Önemi 14. yüzyılın ortasına ait Türkçe bir eserin gazâ bahsinde maişet sağlamanın dört yolu şu şekilde sıralanır: 1. Gazâ malı 2. Ticaret 3.Toprağı sürmek 4. Zanaatkârlık.
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.