Bilme ile inanma arasındaki ilk ve doğrudan bağıntı, insanın inanan olduğunu bilmesiyle kurulur. Bu özseldir. Oysa inandığının bilgisi bir dizi çıkarımlar gerektirdiğinden, çıkarımlar da farklı hareket noktalarından başlayıp çoğullaştığından, görelidirler... Bütün konulmuş (vaaz edilmiş) ahlaklar görelidir...
Anı