Televizyonda gördüğümüz birtakım resimleri, nedenini bilmeden içimize işlemiş birtakım yerleri, rüyadaymışız gibi yanımızdan geçip giden birtakım insanları biriktiriyor ve sonra unutuyoruz, sonunda tam da bu resimleri görmüş, o yerlerde yaşamış, o insanları tanımış olduğumuza kendimiz de inanıyoruz. Hiçbir seyi kanıtlayamayız. Hatta doğduğumuz gerçeğini bile. Hangi bedenden çıktığını kim hatırlar ki? Anne babalarımız, varoluşumuzu sağlayanlar, ölürler; geriye elimizde, var olduğumuzu iddia eden bir belgeden başka bir sey kalmaz.
Küçük bir elektrik çakması bir avuç dopaminle birleşince, kendimizi cennnette gibi hissederiz; bir başka küçük çakma, protein katilleriyle birleşince kendimizi cehennemde buluruz. Ve bilinir ki cehennem başkalarıdır.
Küçük bir elektrik çakması bir avuç dopaminle birleşince, kendimizi cennnette gibi hissederiz; bir başka küçük çakma, protein katilleriyle birleşince kendimizi cehennemde buluruz. Ve bilinir ki cehennem başkalarıdır.