Salonun bir köşesine özenle yerleştirilmiş küçük bir kitaba gözlerim takıldı.
Altındaki etikette; " 1791 Anayasası" Fransanın ilk yazılı anayasasıydı.
Biraz daha dikkatlice okuyunca altta şu müthiş cümle beni dondurdu.
" Bu küçücük, rengi sararmış kitap karşısında, hürriyet savaşlarının derinliğini, uzunluğunu, özgürlük denilen şeyin bedava olmadığını insan bir kere daha anlıyor.
Sanki her anayasa insan derisiyle kaplı...