İnsan nedir?
Bu soruyu kitap başlığında gördüğümde çok garibime gitmişti. İnsan nedir? Evet sahiden nedir insan dediğimiz mahluk? Asırlardır birbirini yiyen, doğayı mahfeden ama yine hiçbir şey olmamış gibi yaşamayı başaran... Öleceğini bildiği halde yine de hırslarına mağlup olan, yaşamın anlamından daha ziyade zevk ve ihtiraslarının peşinden daha çok koşan ve doymazcasına arayan...
Mark Twain'in "İnsan Nedir" adlı eseri bugüne kadar gördüğüm en değişik yaklaşım oldu.
İnsan bir makinedir diyor Twain. Bir yaratıcı tarafından parçaların oluşturulup birleştirilmesiyle oluşturulan bir makine. Makinenin de kendisinin esiri olduğu bir zihni olduğuna değiniyor. Yön verilemeyen, belli bir istikamette ilerletilmekte çok zorlanılan ama kendisi isteği zaman bu acayip makineyi istediği yöne sürükleyebilen.
Aynı zamanda makinenin dış etkiler olmadan temel dürtü, beceri ve düşünce gibi şeyleri kendi başına elde edemeyeceğini, her şeyin dışarıdan gelen uyarıcıyla başlatıldığını söylüyor.
Son olarak insanın yaptığı her şeyin kendi onayını almak ve her daim öncelikle kendini tatmin etmek için yaptığını söylüyor. Başta bana çok absürt bir iddia gibi gelen bu düşünce Twain'in açıklamaları ve örnekleri karşısında sadece evet öyle demekle yetinebildim. Çünkü düşününce gerçekten de öyle gözüküyor.
İnsana dair bakış açımızı, düşüncelerimizi, dürtülerimizi, gözlemlerimizi... Kısacası tüm bildiklerimizin üzerinden geçmemize teşvik edecek bir şaheser.
İnsana dair farklı fikirler görmek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir.
Sahi neydi bu insan dediğimiz..?