İnsanın en zor anında doğruyu bulabilmesi için zihninin bir yerlerinde, doğrunun, hakikatin fotoğrafının olması gerekir değil mi? İşte bu ayki sayımız, insanın doğruyu ararken zihninde müracaat edebileceği önemli bir fotoğrafın çalışması oldu. Ashab-ı Kehf’in devrinde yaşadığı fotoğraf. Ashab-ı Kehf, sığınacakları mağaraya giderken araba kullanmadılar, birbirleriyle haberleşmek için telefon da icat edilmemişti, henüz Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gelmemiş ve küfrün üzerine bir güneş gibi doğmamıştı, gökteki yıldızlar gibi parlayan Ashab-ı Kirâm da yoktu. Ancak bugünkü insanın eline, ayağına, zihnine, gözüne, kulağına sahiptiler. Hakkı hakikati, batıldan ayıklayıp inisiyatif alarak hakkın peşine düştüler. Birbirlerini de desteklemeyi ihmal etmediler.
Ayrıca bu sayımızda, inisiyatif almayı gösteren bundan başka birbirinden değerli yazılar da var. Afrika Günlükleri’nde, “Öğrenmek Bedavadır; Fakat Bilmemek Çok Pahalı”, Doğru Düşünme bölümünde, “Hazineye Giden Alternatif Yollar”, Kelimelerin Hikayesi’nde, “Sohbet” başlıklı yazılar bunlardan sadece birkaçı. Anlayan ve anlatan yeni sayılarımızda buluşmak dileğiyle…
