İnsan ve Hayat - Sayı 170 (Nisan 2024)

İnsan ve Hayat Dergisi

İnsan ve Hayat - Sayı 170 (Nisan 2024) Gönderileri

İnsan ve Hayat - Sayı 170 (Nisan 2024) kitaplarını, İnsan ve Hayat - Sayı 170 (Nisan 2024) sözleri ve alıntılarını, İnsan ve Hayat - Sayı 170 (Nisan 2024) yazarlarını, İnsan ve Hayat - Sayı 170 (Nisan 2024) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Fahr-i âlem bakmadı dünyaya fakr etti kabul Ol mübarek cismine bak gör ki şal üstündedir." "Alemin övüncü olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), dünyaya dönüp bakmadı ve fakr halini kabul etti. Nitekim ipeklerin değmeye can attığı mübarek bedenine baksan, onu kuru bir şal üstünde görürsün." (Muhibbî)
Saltanat dedikleri, bir dünya kavgasıdır. Oysa yaratana yakınlık gibi bir saadet ve baht güzelliği yoktur. Ona yakın olmak üzere Veli Sultan Bayezid'in sarayında bir şehzade, atalarının en güzel hasletleriyle bezenip büyür. Yavuz Sultan Selim vefat eder, yerine oğlu geçer. Batı, "Aslan öldü, kuzu geldi" diye sevinirler. Ancak gelen, âleme nizam koyacak bir başka aslan; cihana diz çöktürecek olan Süleyman'dır.
Reklam
Bayram ne demekmiş?
Kelime, Dîvânu Lügati't-Türk isimli eserin sahibi Kaşgarlı Mahmut'un tespitine göre, Farsça kökenli olup bezrem/bezrâm )بذرم بذرام kelimelerinden türetilmiş, '𝘀𝗲𝘃𝗶𝗻𝗰̧ 𝗴𝘂̈𝗻𝘂̈' anlamına gelmektedir. Ancak Farsçada her zaman görülebilen z/z (3/3) değişimi de göz önüne alınırsa kelimenin aslının Farsça olması ve bez(m)râm şeklinde tahlil edilmesi muhtemel görünmektedir. Böyle olunca bezramın, bezm )بذم ) "𝘆𝗶𝘆𝗶𝗽 𝗶𝗰̧𝗺𝗲, 𝗸𝗼𝗻𝘂𝘀̧𝗺𝗮 𝗺𝗲𝗰𝗹𝗶𝘀𝗶" kelimesinin m sesi düşmüş şekli olan bez ile "hoş ve sevinçli anlamına gelen râm kelimesinin birleştirilmesi sonucu elde edilen birleşik bir isim olduğu kabul edilebilir. Arapçada ise bayram karşılığı olarak sözlüklerde '𝗮̂𝗱𝗲𝘁 𝗵𝗮𝗹𝗶𝗻𝗶 𝗮𝗹𝗮𝗻 𝘀𝗲𝘃𝗶𝗻𝗰̧ 𝘃𝗲 𝗸𝗲𝗱𝗲𝗿, 𝗯𝗶𝗿 𝗮𝗿𝗮𝘆𝗮 𝗴𝗲𝗹𝗺𝗲 𝗴𝘂̈𝗻𝘂̈' manalarını karşılayan el-'iyd/ العيد kelimesidir. Türkçede "toy" kelimesiyle ifade edilmiştir.
Kainatta kusursuz bir düzen vardır. İnsan, düzenin en muazzam parçasıdır.
Kanuni Sultan Süleyman Han
Saltanat dedikleri, bir dünya kavgasıdır. Oysa yaratana yakınlık gibi bir saadet ve baht güzelliği yoktur. Ona yakın olmak üzere Veli Sultan Bayezid’in sarayında bir şehzade, atalarının en güzel hasletleriyle bezenip büyür. Yavuz Sultan Selim vefat eder, yerine oğlu geçer. Batı, “Aslan öldü, kuzu geldi” diye sevinirler. Ancak gelen, âleme nizam koyacak bir başka aslan; cihana diz çöktürecek olan Süleyman’dır.
Şu an Paris'te bulunan, Kanuni at üstünde isimli bir başka resim, kesin olmamakla birlikte Nakkaş Osman'a atfedilir. Tarih kitaplarında da çokça gördüğümüz, sultanın son seferi olan Zigetvar'ı anlatan metinlerde kullanılan resim; budur. Bu seferde sultan, kimi zaman Sokollu Mehmet Paşa'ya dayanarak destek almaktadır. Sultanların kendi köşelerine çekilmeyip, ömürlerinin son demlerine kadar mücadele etmeleri, dikkate şayandır. Sultan, Zigetvar'dadır. Seferden sefere koşan bir ömrün nihayetinde sultanın bedeni yorgun düşer. Halkına göre; 'muteber, devlet misali başkaca nesne yoktur.' Ancak o, nasip olunmuş bir nefes sıhhati, bütün erklerin üstünde tutar. Ruhunu teslim edeceğini anlayınca, bir hattı hümâyün yazar. Seferin seyrini Sokollu'ya, devletin istikbalini oğlu Selim'e emanet eder. Sultan Süleyman, ebedi âleme göç yolunda son demlerini yaşarken dahi bir fethin izlerini bırakmıştır. Çünkü kul nasıl yaşarsa, o hal üzere teslim eder ruhunu. Siyasi ve askeri dehası, Osmanlı'yı bir cihan devleti haline getirmiştir. 46 yıllık destanı, Süleymannâmelere sığmayan, tablo izlerinde dahi görkemi parmak ısırtan bir koca hükümranlıktır. İzleri, zafernâmeleri, dünyanın dört bir yerinde; kabri, Süleymaniye'nin kalbindedir.
Reklam
212 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.