Sis
Eğitime başlayan öğrencilerin gelecekte ne olacaklarını tahmin etmek, sisli havalarda uzağı görmeye çalışmak gibidir. Görüş mesafesini iyice düşüren meteorolojik bir hadisedir sis. Atmosferin alt tabakalarındaki buharın, nemin ve bulutların alçalarak yeryüzüne kadar inmesi ile oluşur. Uzağı görmenin mümkün olmadığı böyle havalarda temkinli olmak hayat kurtarır.
Bu ayki “Etkili Öğretmen Nasıl İkna Eder?” başlıklı dosya konusunu okuyanlar, kendi çevrelerindeki gençlere kafa yoracaklardır. Sonra neden, nasıl, niçin ve keşkeleri sıralayacaklar, onların geleceklerini görmeyi zorlaştıran sisten, buluttan dolayı da hayıflanacaklardır. Doğru; gençlerin sabır, hırs ve ahlâk anlayışları sizin zamanınızdaki gibi değil. Devir değiştikçe gençlik ve onlar için verilen eğitim de değişiyor. Verdiğiniz eğitim fırsatını kullanamadığında, “artık bundan adam olmaz”
kararı onun geleceğini tahmin etmek gibidir. Oysa gelecek ile aramızda bulutlar vardır, bilemeyiz. İnsanlar gayba muttali olamazlar. Ancak öğrencinin o dönemdeki muvaffakiyeti üzerinden tahminde bulunabilirler.
Ebeveynler evlatlarını, eğitimciler de talebelerini geleceğe hazırlarken notlarına, hal ve hareketlerine bakarak tahminde bulunmayı severler. Bu tahminler onları bazen sevindirir, bazen de düşündürür. Onları üzen, düşündüren tahminde bulundukları zamanlarda günü nasıl kurtaracaklarını artık biliyorlar. Tabi ki “ikna” ve müzakere” ile.
Ancak ikna ve müzakere sadece eğitimin konusu değildir. Yine bu sayımızda yer alan “Bağımlılık”tan kurtulma ve “Şekerin Zararları”na karşı kendini korumak için de ikna önemlidir.
Süzgeç bölümünde “Karma Eğitim” ile alakalı birbirinden değerli yazılar var. Karma eğitimi ele alırken yazarların “cinsiyete göre eğitim” yerine kullandığı bir kavram dikkat çekici. “Kız ve erkek çocukların farklılığına dayalı eğitim” sözü, konuyu cinsiyetten çıkartıp insana ve eğitime getiriyor.
Farklılıkları ele alan, yeni sayılarda buluşma ümidiyle...
