Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsan ve Şeytan

Samiha Ayverdi

En Eski İnsan ve Şeytan Gönderileri

En Eski İnsan ve Şeytan kitaplarını, en eski İnsan ve Şeytan sözleri ve alıntılarını, en eski İnsan ve Şeytan yazarlarını, en eski İnsan ve Şeytan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
256 syf.
10/10 puan verdi
Cumhuriyet dönemi yazarlarından olan Samiha Ayverdi kitaplarını ve özellikle romanlarını kütüphaneme eklemek istiyorum. Beni bu kadar etkilemesinin sebebi yazarın etkili dili ve uslubudur. Böylesine değerli yazarlarımız çoğu zaman gözden kaçıyor, gereken değer verilemiyor. İnsan ve Şeytan kitabı insanın ruh hallerini çok iyi tahlil ediyor. Okumamış olanlara tavsiye ediyorum.
İnsan ve Şeytan
İnsan ve ŞeytanSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2005279 okunma
"Sen dümensiz, küreksiz bir kayık gibi başı boş yelken açmış gidiyorsun. Halbuki hayat yolu, bir yarış ihtirâsıyla koşularak geçilmez. Menzilin neresi? Dur biraz, dinlen, pusulanı aç bak, gittiğin yeri gör! Herkes bir teknenin sâhibidir ve hayat seferi esnâsında onu idâreden mesuldür. Sana, dur biraz etrâfını araştır ve teknene, görülmesi, bilnmesi îcap eden kıymetleri bul ve yerleştir! diyorum."
Sayfa 21 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
Reklam
"Her göz, kadını kendine nispeti cihetiyle bir çeşit görür. Seven adam için o, olduğu gibi değil, tahayyül ettiği gibidir. Ana baba gözü, ona karşı hemen hemen kördür. Cemiyet dalkavuktur. İlim adamı ise onu hiç göremez. Kadın, hislerimiz üzerinde yaptığı tesir ve mevkie göre mâhiyet değiştirir. Belki dediğiniz gibi saçmadır da!"
Sayfa 38 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
"Çocuklar ve karılar, erkeğe kayıtsız ve şartsız itâattan başka ne yapabilirlerdi?"
Sayfa 45 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
"Zâten insanlar işlerine gelmeyen veya anlamakta çâresiz kaldıkları her söze ukalâlık veya saçma damgasını vururlar ve bu sözü konuşan dudakların sahibine de deli derler. Bâzan daha insaflı davranarak, budala, sersem dedikleri de vâkidir."
Sayfa 89 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
"Ağır hastalıklar, hayatla ölüm arasında bir menzildir; bu menzile ayak basmış olan kimse, çok defa, mevcut olan fakat göze görünmeyen esrarlı kuvvetin bir sözcüsüdür. Onun hesâbına konuşur, pazarlığı yalnız onunladır. Bu dünya; sağa sola bakmadan geçilecek bir köprüdür. Halbuki biz insanlar, iki sâhili birbirine bağlayan bu vîran geçidi bir ikâmet yeri zannederek yerleşmeye uğraşıyoruz; lâkin en beklemediğimiz zamanda bir dalga gelip bizi alıp götürüyor."
Sayfa 90 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
Reklam
"Halbuki sevgi, duyguları işler, inceltir, görülmeyeni gösterir. Sevginin birleştirdiğini bütün cihan bir araya gelse ayırmaya, ayırdığını ise bir araya getirmeye muktedir olamaz. Her şeyden gizli ve her şeyden âşikâr olan odur. O, varlık iddiâsında olanlara gizli, yokluk bayrağını açanlara âşikârdır."
Sayfa 90 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
"Bunu biliniz ki, dünya hayâtından evvelki âlemde birbirlerinin mânâsıyle çift olmuş ruhlar, burada da çift oldukları kimselerle anlaşabilirler. Orada yekdiğerine aykırı ve zıt olanlar ise burada da ihtilâfta kalırlar. Ama isterse bu ruh sizin zürriyetiniz olsun."
Sayfa 93 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
"Güzelliğin bir rüzgârı vardır ki, bâzan kaşa göze isâbet eder; aklıselîmin de bir gölgesi vardır ki bâzan insanın üstünde tatlı bir iz bırakarak geçip gider."
Sayfa 101 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
"Boşluk, biraz da yokluk gibi bir şey. Görmek istediğimiz nokta ile aramıza yığılan varlık perdelerinin yırtılması da bir nevi boşalma, genişleme ve hürriyete kavuşma değil mi? Kibirlerimiz, riyâlarımız, nahvet ve gururlarımızın eksilmesi, işte hürriyete doğru atılan adımlar. Hattâ sırasında iyiliklerimiz, fazilet ve şerâfetimiz bile aynı tehlikeli kesâfeti mûcip olabiliyor, o noktaya ulaşmak için bunlardan da geçmek gerek."
Sayfa 103 - Kubbealtı Neşriyât, 8.baskıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.