İyi akşamlar,
Dostoyevski'nin ilk kitabıymış bu. Ön sözde de söylendiği üzere. Mektuplar hâlinde yazılmış. Akıcı bir anlatımı, sade bir dili var. O kadar çok benziyor ki günümüze. Yoksulluk, fakirlerin hor görülmesi, insanların temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak hâle gelmiş olması. Bilmem kaç yıl önce yazılmış bu kitap neden hâlâ okunuyor peki? Cevap vereyim ben. Günümüzü de anlattığı, gerçekleri, olan şeyleri göz önüne serdiği için. Makar Alekseyeviç gibi Varvara Alekseyevna gibi ben de umut doluyum hâlâ. Bir şeylerin düzeleceğine, iyi şeyler olacağına dair. Yine de uzulmedim, etkilenmedim degil okurken. İçim parçalandı. Ah be Dostoyevski kaç yıl sonra bile bize ne duygular yaşatıyorsun. Okuyun, okutturun. Keyifli okumalar.