İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma Gönderileri
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma kitaplarını, İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma sözleri ve alıntılarını, İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma yazarlarını, İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu kafa karışıklığının en iyi ilacı iddialarımızda tevazu göstermek, hatta daha bize itiraz yönetilmeden önce güçlüğü bizzat keşfetmektir. Bu yolla, cehaletimizi bir tür fazilete dönüştürebiliriz.
Beden tek bir gezegenle sınırlıyken ve burada acıyla ve zorlukla sürünürken, düşünce bizi bir çırpıda evrenin en uzak bölgelerine, hatta evrenin ötesinde, doğanın tam bir hercümerç içinde bulunduğuna inanılan sonsuz kaosa yollayabilir.
“Aklın bir tek çemberi düşünerek çıkardığı sonuçlar ile evrendeki tüm çemberleri düşünerek çıkaracağı sonuçlar aynıdır. Fakat hiçbir insan başka bir cismin itkisiyle hareket eden tek bir cisim gördükten sonra diğer her cismin benzer bir itkiyle hareket edeceği sonucunu çıkaramaz. Dolayısıyla deneyimden yapılan tüm çıkarımlar muhakemenin değil, alışkanlığın sonucudur.”
Sevgili okurdaşlarım,
Kitabın muhtevasının ana konusu; ilâh, din ve evren hakkındadır.
İnsanlar bu üç kavramı anlaması ve değerlendirmesi hakkında bilgi veriyor,
Bunla beraber kendi görüşünü de ekliyor.
En başta Felsefenin çeşitlerini anlatıyor sonra felsefenin akla etkilerini anlatıyor sonra yukarı da dediğim gibi ilah, din ve evren kavramını bunlarla özdeşleyip hem kendi görüşünü hem diğer felsefe gruplarının sözünü açıklıyor.
"Unutmayın felsefe okumak aklı çalıştırmak demektir. Soruşturmadan öğrenemezsin velakin soruşturma da niyete bağlı kötülemek için Araştırırsan kötülersin, öğrenmek için araştırırsan öğrenirsin"
"İnsanların tüm varlıkları kendileri gibi tasavvur etmeleri ve her nesneyi yakından tanıyıp aşina oldukları nitelikler atfetmeleri evrensel bir eğilimdir."
Alışkanlıkların etkisi o kadar fazladır ki en güçlü olduğu yerde doğal cehaletimizin üstünü örtmekle kalmaz, kendisini gizler ve sadece en üst derecede bulunduğu için hiç olmuyormuş gibi görünür.
David Hume'a göre felsefe iki kısımdır;
1- Sokrates felsefesi; bir ilahın olduğuna ve tüm mahlukatı yarattığına inanır, o ilaha inanmak ve verdiği tüm sorumluluğu yerine getirmek vazife olarak bilinir, dogmatik ve araştırma arasında bir haldir.
2- moral felsefesi; tamamen akla dayalı, ilahın olduğu hakkında sorgulayıcı değilde skeptik (şüpheci), tamamen araştırmaya dayalı olup hata oranı Sokrates felsefesinden daha çok orandadır.