İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş
Serol Teberİnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş Posts
You can find İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş books, İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş quotes and quotes, İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş authors, İnsanın Hiçleşme Serüvenine Giriş reviews and reviews on 1000Kitap.
Goethe'nin 1797 tarihinde yazdığı "Büyücü Çırağı" şiirin de sorguladığı konu, elli bir yıl sonra, 1848'de Marx ile Engels'in birlikte yazdıkları Komünist Parti manifestosu'nun en Önemli odak noktalarından birini oluşturur. Marx ile Engels, Goethe' den aşağı kalmayan bir şiirsellikle, geçen yüzyılın ortalarında artık giderek yaşamsal bir önem almaya başlayan bu konuyu yeniden işlemişler ve içinde bulunulan bu açmaz durumu, "kendi üretim, değişim ve mülkiyet ilişkileri ile modern burjuva toplumu, böylesi devasa üretim ve değişim araçları yaratmış bulunan bu toplum, ölüler diyarının büyüleriyle harekete geçirdiği güçleri artık kontrol edemeyen büyücüye benziyor" diye tanımlamışlardır.
Herkesin, kendisine yeni vatanlar ürettiği bir dönemde, çağının üstüne yükselebilen ve önyargısız düşünebilenlerin vatanları, her yerde ve hiçbir yerdedir.
Goethe
Diogenes, insanların gözlerinin doymadığını, lüks nedeniyle yaşamlarını, havyanlarınkinden daha acınası hale getirdiklerini, kentlerde biraraya gelir gelmez, sanki biraraya gelişlerinin tek amacı buymuş gibi, birbirlerine karşı en korkunç suçları işlemeye başladıklarını söylemiştir.
Aiskhlos, günümüzden iki bin beş yüzyıl önce yazdığı "Zincire Vurulmuş Prometheus" trajedisinde, bu büyük tarihsel davada Prometheus'tan yana taraf tutmuş ve bir anlamda, Prometheus'un armağanı olan aklın insanları özgürleştirebileceğini düşünmüştür.
Bugün dünyanın içinde bulunduğu ortamı gerçekten de tam bir Luna Park Yaşantısı olarak tanımlamak olasıdır... İşık- gölge oyunları, renkleri, yatay, dikey, eğik hareketleriyle alışılmış tüm yerçekim kurallarını dışlayan atlıkarıncaları; ve artık, neyin gerçek, neyin yanılsama olduğunu anlamanın mümkün olmadığı, tüm normların, duyguların, algıların bozulduğu, birbirlerine karıştığı "şeytan tünelleriyle", tam bir Luna Park ortamı...
İnsan komşusunu bir yere kapatarak , kendi aklının sağlıklı olduğunu kanıtlayamaz.
Dostoyevski
Tanımaya başlamanın ilk işareti, ölme arzusudur. Bu yaşam, dayanılmaz, bir başkası ise ulaşılmaz gelir . Artık ölmek istemenin utanılacak bir tarafı kalmaz . . .
Kafka
Öyle görünüyor ki , bu korkunç ikili yaşayıştan, çıldırmaktan başka bir çıkış yolu yok benim için.
Kafka
İnsanın, kendisini çok kez kendi isteminden bağımsız olarak, birlikte yaşamak zorunda kaldığı çevresiyle oluşturduğu (zorunlu Symbios) durumu içinde, güçsüz, güvensiz, çaresiz ve sürekli tehdit altında, ikircimli-kuşkulu duyumsadıkça gizli ya da açık, geçici veya sürekli, ama her zaman korkulu, huzursuz, depresif, şüpheci-paranoid ve de şizofrenik otistik tiplerde yabancılaşmış yaşantı reaksiyonların ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır...
...politik ilgisizlik ya da kendi deyimiyle "isteksiz"lerin politik yaşamlarında "hep ya da hiç" zihniyeti ile hareket ettiklerini ve kendilerini güçsüz, kuşkulu-ikircimli, isteksiz duyumsayan bu politik ilgisiz kişiliklerin özlerinde potansiyel faşist ya da en azından faşistler ile birlikte hareket etme eğilimi taşıdıklarını gözlemiştir.